Koku, insan hafızasında en kalıcı olan duyulardan biridir. Dünyaya geldiğimiz ilk günden itibaren annemizi önce kokusuyla hafızamıza kodlarız. Sevdiğimiz birini andığımızda aklımıza kokusu gelir, kullandığı parfümü biliriz. Bir yerde burnumuza gelen parfüm kokusu bize çok tanıdık gelir. 

Güzellik sektöründe de nasıl koktuğumuz, hangi koku esanslarının tenimize uyduğunu bilmek parfüm kalıcılığı ile birlikte çok önemlidir. Sizinle bağdaşan kokunun ne olduğunu anladıktan sonra parfümün kalitelisini seçmek de önem arz eder. Uçucu parfümler, genelde imitasyondur ve teninizde uzun süre kalmaz. Bununla birlikte bazen sıktığımız parfümün kalıcılığından emin olamayabiliriz. 

Peki parfümün kalıcılığı nasıl artırılır? Parfümün kalıcılığını artırmak için neler yapılmalı? Parfüm nerelere sıkılırsa daha kalıcı olur? Gibi soruların cevapları için okumaya devam edin.

Parfüm Kalıcılığı Nasıl Arttırılır?

  1. Parfümünüzü Duştan Sonra Sıkın
  2. Doğru Duş Jelini Kullanın
  3. Cildinizi Nemlendirin
  4. Parfümü Nabız Alınan Bölgelere Sıkın

Parfümünüzü Duştan Sonra Sıkın

Parfüm kalıcılığını arttırmak ve daha güzel kokmak için temiz ve nemli tene parfüm sıkın. Duş sonrası ciltteki gözenekler açılır ve teniniz parfüm kokusunu hapseder.

Doğru Duş Jelini Kullanın

Farklı koku esanslarına sahip iki ürünü kullanmak kokunuzu değiştirebilir. Bu yüzden doğru duş jeli almaya özen gösterin.  Duş jeli ve parfümün aynı koktuğundan emin olun. Bu şekilde parfümünüzün kalıcılığı artacaktır

Cildinizi Nemlendirin

Nasıl ki makyaj yapmadan önce baz sürüyoruz, parfüm kokumuzun kalıcılığı ve kokusu için de vücudumuzu nemlendirmek çok önemli. Nemli ten sayesinde parfüm kalıcılığını arttırırken vücut kremi sayesinde de yumuşak bir cilde sahip olacaksınız. 

Parfümü Nabız Alınan Bölgelere Sıkın

 Vücudumuzun nabız alınan bölgeleri diğer yerlere kıyasla en sıcak yerlerdir. Bu yüzden parfümünüzü sıkmanız gereken yerler bilek içleri, dirsekler, ayak bilekleri, boyun ve diz arkasıdır.

Hangi Parfüm Daha Kalıcıdır?

Parfüm alırken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri parfüm üstünde yazan Eau de Parfum, Eau de Toilette ve Eau de Cologne yazılarına göre parfüm seçimi yapmaktır. O halde “hangi parfüm daha kalıcı?”, “hangi parfüm daha az kalıcı?”, “hangi parfüm nerde kullanılır?” gibi soruların cevapları için okumaya devam edin. 

Eau de Parfum (EDP): Parfüm kalıcılığı en fazla olan parfümler EDP’dir.. Esans oranı 10% ila 20% arasındadır. Yoğun parfüm kokusu severler için uygun bir tercih olacaktır. Genellikle kış ayı parfümü olarak adlandırılırlar.

Eau de Toilette (EDT): EDP’ye göre parfüm kalıcılığı. Esans oranı 5%-15% arasındadır. EDT parfümler günlük kullanım için idealdir. 

Eau de Cologne (EDC): Parfüm kalıcılığı en az olan parfümdür. Esans oranı 2%-4% arasındadır ve yüksek alkol barındırır. Günlük kullanıma müsait olan EDC’ler kolonya olarak da kullanılabilir. 

Parfümün Orjinalliği Nasıl Anlaşılır?

Parfüm kokunuzu kalıcı hale getirmeden önce seçeceğiniz parfümün kendi kalıcılığı önemlidir. Bunun için satın alacağınız parfümün orjinal olması kalıcılığını direkt arttıracaktır. Parfümünüzün orjinal olduğunu anlamak için birkaç yol var. 

Parfümünüzü satın almadan önce piyasa fiyatına hakim olmak önemli. Değerinin çok altında satılan parfümlerin orjinal olması ihtimali ve dolayısıyla parfüm kalıcılığı düşük. Bununla birlikte, orjinal parfümlerin kutusunda ve şişe üstünde barkod bulunur. Aldığınız bir parfümün kalıcılığından, renginden veya kutusundan şüphe duyuyorsanız mutlaka barkodunu bulmaya çalışın. 

Sahte parfümler, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Parfümü cildinize sıktıktan sonra mutlaka gözlemleyin. Cildinizde kızarma, kaşıntı gibi reaksiyonlar varsa parfümünüz orjinal olmayabilir. 

Bir diğer yöntem ise parfüm şişenizi çalkalamak. Orjinal parfümler, çalkalandıktan sonra içinde hava kabarcıkları oluşur. Sahte parfümlerde ise hava kabarcıkları anında yok olur. 

Sıkça Sorulan Sorular

Parfüm Kaç Fıs Sıkılır?

Güzel kokmak ve kalıcı bir parfüm kokusu hepimizin parfümünden tek beklentisi olsa da parfüm kokusunun da dengeye  ihtiyacı vardır. Yoğun ve boğucu bir parfüm kokusu ile çevrenize rahatsızlık vermek istemiyorsanız yapmanız gereken vücudunuzun sıcak bölgelerine ( boyun, bilekler, dirsek, diz ve kulak arkası) 1’er fıs parfüm sıkmaktır. 

Ten Rengine Göre Koku Seçimi Nasıl Olmalı?

Birinin parfümünü çok beğendiniz ve koşarak bir mağazadan parfümü buldunuz. Fakat üstünüzde aynı durmadığını fark ettiniz. Peki bu nasıl oluyor? Parfüm her tende aynı kokmaz mı? O halde ten rengine göre koku seçimi nasıl olmalı? diye soruyorsanız sizin için açıklayalım

Eğer beyaz tenliyseniz, çiçeksi ve meyve özlü parfüm kokuları tercih edebilirsiniz. Ciltte lekelenmeleri yaratmamak için güneş altında turunçgil ailesine mensup parfümleri sıkmamanız gerekir. 

Buğday tenliyseniz;  baharatlı, çiçeksi, baharatlı kokuları tercih edebilirsiniz. Parfüm alırken dikkat etmeniz gereken ise gül esanslı kokulardır. Cildinizde ter ile birleşip ekşimsi bir koku yaratabilir. 

Esmer tenlilerin, buğday tenliler gibi yasemin ya da gül kokusunu tercih etmemesini öneririz. Aynı şekilde baharatlı ve şekerli kokulardan da kaçınılmalı. Size önerimiz, turunçgil ailesine mensup kokuları kullanmanızdır. 

Parfüm Nasıl Tasarruflu Kullanılır?

Parfümünüzün hızlıca bitmemesi veya parfümünüzü tasarruflu kullanabilmeniz için dikkat edebileceğiniz birkaç nokta vardır:

Cildinizin sıcak yerlerine bir fıs sıkmak, parfümün kalıcılığı ve yaydığı koku ile yeterli olacaktır

Parfümü gereksiz kullanmamak için arabaya veya odaya sıkmayın. Oda kokularınızı ve cildinize sıktığınız kokuları ayırırsanız parfümünüzü daha tasarruflu kullanabilirsiniz.

Doğru bilinen bir yanlış, parfümü havaya sıkıp altından geçince eşit dağılacağını sanmaktır. Parfümü havaya sıkmak, kokunun kalıcılığını azaltacaktır. Parfümü cildinizin sabit bölgelerine sıkmalısınız

Güzel kokmak amacıyla parfümünüzü fazla sıkmayın. Bu, aksine kötü ve ağır kokmanıza sebep olacak ve uzun vadede parfümünüzü hızlı bitirmiş olacaksınız

Parfümün kalıcılığını arttırmak üzerine olan bu yazımızdan yararlandıysanız beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 

Son on yıldır moda olan ve hala revaçta olan kalın kaş  modası için “kaşlarımı nasıl uzatırım?” sorusunun cevabı için sizlere kaş uzatmak için en etkili yöntemleri sunduk, daha fazla bilgi için okumaya devam ediniz.

Kaşlarımı Nasıl Uzatabilirim? Kaş Uzatmak İçin En Etkili Yöntemler

Kaşlarınız kendiliğinden kalın olmak zorunda değil. Kaşlarınızı doğal yollarla uzatabilir veya kaş kontürü, kaş laminasyonu gibi tekniklerle kaşlarınızı uzatabilirsiniz. Bununla birlikte kaşlarınıza doğru bir kaş serumu, nemlendirici bulmanız gerek. 

Genetik faktörler yüzünden ince kaşlarınız olabilir. Fakat kaşlarınızı kalınlaştırmak imkansız değil. Size vereceğimiz tavsiyelerle gür, uzun ve yoğun kaşlara sahip olmak ve kaşlarınızı uzatmak istiyorsanız okumaya devam edin 

Kaş uzatmak için doğal yollara başvurabilirsiniz. 

Kaş Kalınlaştırma ve Gürleştirmede Teknikleri

  1. Sarımsak
  2. Yumurta sarısı
  3. Vazelin
  4. Zeytinyağı
  5. Hindistan cevizi yağı
  6. Badem sütü

Sarımsak ile kaş gürleştirme

kaş gürleştirme için eskiden beri bilinen en yaygın tedavi yöntemlerinden biri. Sarımsak, özellikle seyrek kaşlara sahipseniz veya kaş küsmeniz varsa, bölgeye sürmeniz halinde kaşlarınızı gürleştirecek ve uzatacaktır. 

Yumurta Sarısı ile kaş gürleştirme

Yumurta Sarısı da uzun vadede kaşlarınızı gürleştirmenizde yardımcı olacaktır. 2-3 hafta düzenli kullanım sonrası kaşlarınızın uzadığını görebilirsiniz

Vazelin ile kaş gürleştirme

Vazelin, günlük kullanımda kolaylık sağlayan ve her yere taşıyabileceğiniz bir ürün olmasıyla kaş gürleştirmek için iyi bir seçenektir. Kıl köklerini besleyen vazelini yatmadan önce sürebilirsiniz.

Kaşlarınızı uzatmak için zeytinyağı sürmek, içindeki A ve E vitaminleri ile kıl köklerinizi besleyecek ve kaşlarınızı uzatabileceksiniz. Etki görmek için her akşam zeytinyağı ile kaşlarınıza masaj yapabilirisiniz. 

Hindistan Cevizi Yağı ile Kaş Gürleştirme

Kaşın ihtiyacı olan proteini hindistan cevizi yağı ile karşılayabilirsiniz. Kıl köklerini güçlendirmek ve kaşlarınızı uzatmak için gün içinde veya geceleri hindistan cevizi yağı sürebilirsiniz.

Badem Yağı İle Kaş Gürleştirme

Kaşlarınızı gürleştirmek ve seyrekleşen bölgelerde kaş uzatmak için badem sütü kullanabilirsiniz. Badem sütünün içindeki E vitamini ve potasyum sayesinde kıl kökleriniz güçlenecek ve kaşlarınız gürleşecektir. Badem sütünü gece yatmadan önce kulak çubuğu veya parmaklarınız ile kaşlarınıza sürebilirsiniz 

Kaş Gürleştiren Yağlar Nedir?

Kaşlarınızın gürleşmesi için evde bakım yapma imkanı sunan bazı tedavi yöntemleri vardır. Bunlardan biri de birçok derde deva yağ bakımıdır. Yağ ile kaşlarınıza bakım yaparak hem seyrek bölgelerinizde kaşlarınızı gürleştirebilir hem de var olan kaşlarınızı şekil vermek için uzatabilirsiniz. 

Kaş gürleştirmek için kullanabileceğiniz besleyici yağlardan biri Jajoba yağıdır. Saç ve kaş uzatmak için birebir olan jajoba yağı güzellik sektörünün vazgeçilmez ürünüdür. İçindeki E vitamini ve yağ asitleri ile kıl köklerini besler ve kaşlarınızın hızla uzamasını sağlar. 

Kaş uzatmak ve gürleştirmek için ikinci önerimiz Hint yağı olacak. Hint yağı içindeki E vitamini, omega 6, trigliserid yağ asidi ve çeşitli mineraller ile kıl köklerini güçlendirir ve kaş gürleştirmek için tercih edilen bir üründür. Hint yağını aktarlar ve eczanelerde bulabilirsiniz.

Tavsiye İçerik: Kaşlarda Dökülme Neden Olur?

Sıkça Sorulan Sorular
Kaş Dökülme Nedenleri Nedir? 

Kaş dökülmesi veya kaş küsmesi, estetik gözükmemesi ile birlikte sizi rahatsız edebilir. Asıl işlevi ter, su ve kepek gibi kafa derisinden düşen kalıntıları önlemek olan kaş, görüntüsüyle yüz güzelliğimizde de rol oynar. Kaşlarınız gür olmasına rağmen belli bölgelerinde seyrekleşme yaşıyor olabilirsiniz.

Bunun sebepleri cımbızla sert şekilde kaş almak, hormonel sebepler, stres, hamilelik dönemi, bazı ilaçlar, beslenme eksiklikleri veya kaşlarınızı sürekli ovuşturmak gibi faktörler olabilir. Kaşlarınızı uzatmak ve gürleştirmek için ev tedavileri uygulayabilir veya kaş ektirebilirsiniz

Küsen Kaşlar Nasıl Geri Gelir?

Kaş küsmesi, yanlış kaş alımı sonucu kılın canlı kısmının çekilmesi ile kaşın küsmesi olarak bilinir. Kaş küsmesi korkulu bir rüyaymış gibi gözükse de bazı tedavi yöntemleri ile yeniden çıkabilir. Gür ve uzun kaşlar, kaş küsmesi sonucu imkansız gibi gelse de birkaç yöntem ile yeniden çıkabilir

Sarımsak ile kaşlarınıza masaj yaparak küsen kaşları yeniden çıkarabilirsiniz. Bir diğer yöntemse badem yağını kaşlara yedirerek kullanmaktır. Unutmayın ki gür ve uzun kaşlar için biraz da sabretmek gerekir.

Bu yazımızda sizlere kaş uzatmak için en etkili yöntemler ile kaş uzatma ve gürleştirme tekniklerinden bahsettik. Sizde bu teknikleri evde ve doğal imkanlarla kullanabilirsiniz.

Saçlarımız güzel bir görüntü için tamamlayıcı olmalı. Hepimizin hayali kendiliğinden yumuşak, parlak ve göz alıcı saçlara sahip olmaktır. Bu yüzden saçlarımıza özen göstermek, sağlığımıza ve cildimize bakmamız kadar önem arz eder.

Yine de dönem dönem saçlarımızın seyrekleştiğini, bir zamanlar up uzun ve göz alan güzel saçlarımızın eskisi kadar parlamadığını ve sağlıksız gözüktüğünü görürüz. Elbette bu dünyanın sonu değil.

Sizin için derlediğimiz evde tedavi yöntemleri, dikkat etmeniz gereken içerikler ve doğru bakım ile seyrek ve yıpranmış saçlarınızı eski güzelliğine nasıl kavuşturacağınızı öğrenmek için okumaya devam edin.

Seyrek ve ince telli saçlarınızı gürleştirmek için günlük hayatınıza entegre edebileceğiniz değişiklikler ve belki birkaç fazladan bakım yöntemi ile gür saçlar elde edebilirsiniz.

Seyrek Saç Gürleştirme Seyrek Saçlara Ne İyi Gelir?

Seyrek Saça Ne İyi Gelir?

Seyrek, kuru ve cansız saçlarınızı yeniden sağlığına kavuşturmak için uygulayabileceğiniz birkaç yöntem var. Yanlış ürün kullanmak, yetersiz beslenmek, stres vb faktörler saçlarımızın sağlığında da ciddi etki gösterir. Yoğun hayat temposu arasında sizi çok da uğraştırmayacak, belki fazladan 15 dk vakit ayırabileceğiniz çeşitli saç bakım yöntemlerini sizin için derledik:

Seyrek Saçlara Çözüm

  1. Doğru şampuan kullanmak,
  2. Saçı fazla yıkamaktan kaçınmak,
  3. Sıcak saç şekillendiricilerden uzak durmak,
  4. Gür saçlar için serum kullanmak,

Doğru Şampuanı Kullanmak

İnce telli, yıpranmış ve dökülen saçlar için üretilmiş kremli şampuanlar, saçınızın kolay taranmasına yardımcı olacak ve saçı besleyecektir.

Saçı Fazla Yıkamaktan Kaçınmak

Saçınızdaki yağ saç derinizi besler ve doğal bir bakımdır. Seyrek ve kuru saçlarınız için yapmanız gereken en önemli şey her gün yıkanmaktan kaçınmaktır. Ayrıca şampuan içindeki kimyasalların her gün saçlarınıza nüfuz etmesi saç ucu kuruluğu da yapabilir.

Sıcak Saç Şekillendiricilerden Uzak Durmak

Saçınıza sürekli verdiğiniz ısı saçı kurutur ve uzun vadede saçınız ısısız şekil alamaz hale gelir. Gür ve güçlü saçlar için ısı ile saç şekillendirmek yerine doğal saç şekillendirme yöntemleri tercih edin

Gür Saçlar İçin Serum Kullanmak

Saç dökülmeleri için birebir yardımcı olan saç serumu ve yağlar, saçınızın dipten uzamasına yardımcı olur. Saçınızdaki mat görünüm yerine parlaklık verir. Bu yüzden saçlarınızın güçlenmesi için saç serumu sürmeyi ihmal etmeyin deriz

Saç Dökülmesi Nasıl Engellenir?

Saçlarınızın seyrekleşmemesi ve dökülmemesi için önlem alabilirsiniz. Saç sağlığı konusunda bilinçlendikten sonra günlük hayatta uygulayabileceğiniz birkaç önlem var. Bunlardan en önemlisi sağlıklı beslenmek. Özellikle protein tüketmek saç sağlığına en iyi gelen doğal etkendir. Protein, saçınızın hızlı uzaması ve güçlenmesi için birebirdir.

Bir diğer önlem ise stresten uzak durmaya çalışmak. Aşırı stresten saç seyrekleşmesi, yaygın bir problem. Fakat hayatımızın her alanında bir gün yaşanan stres, baş edemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Bu yüzden hayatınızdaki stresi azaltmak saç sağlığımız için de yararlı olacaktır.

Saç Dökülmesine İyi Gelen Evde Tedavi Yöntemleri Nedir?

Saç seyrekleşmesinden muzdaripseniz ve nasıl bir ürün alacağınızı bilmiyorsanız, size evde de tedavi yöntemleri üretebileceğinizi söyleyelim. Hepimizin evinde bulunan malzemelerle güzel bir saç maskesi yapabilir ve düzenli kullanım ile sağlıklı saçlara kavuşabilirsiniz. Bunun için gerekli malzemeler:

  1. Karanfil suyu,
  2. Hindistan cevizi yağı,
  3. Soğan,
  4. Argan yağı,

Karanfil suyu: Yaklaşık 15 tane karanfili bir bardak su içinde kaynatın. Daha sonra suyu ılımaya bırakın. Ilıyan suyu saç diplerinize masaj yaparak uygulayın. Karanfil suyu saç diplerinizdeki kaşıntıyı ve kuruluğu alacak aynı zamanda saç dökülmesini engelleyecektir.

Hindistan Cevizi Yağı: Güzel kokusu ile saçınızı mis gibi kokutacak hindistan cevizi yağı, içindeki vitaminlerle saçı besler. Saç diplerinize uygulayarak saçınızın uzamasına yardımcı olabilirsiniz. Hindistan cevizi yağı aynı zamanda saç derisini korur ve saç dökülmelerini önler

Soğan: Soğanın içinde bulunan kükürt saçın uzamasını destekler. Soğanı rendeleyip biraz da zeytinyağı ile karıştırarak güzel bir kür hazırlayabilirsiniz. Saçınıza masaj yaparak yedirdiğiniz kürün etki etmesi için yarım saat bekleyin. 2 haftada bir saç dökülmelerini engellemek için bu kürü uygulayabilirsiniz.

Argan Yağı: Argan yağı hepimizin aşina olduğu, aktarlardan uygun fiyata kolayca erişebileceğimiz bir ürün. Argan yağını direkt saçınıza sürebilirsiniz. Vakit kaybetmek istemiyorsanız şampuanınıza ekleyebilirsiniz. Bu şekilde saç köklerini güçlendirebilir ve saç seyrekleşmesinin önüne geçebilirsiniz.

Saç Dökülmesine Ne İyi Gelir?

  1. Badem yağı
  2. Lavanta
  3. Karanfil
  4. Hindistan cevizi yağı
  5. Kına
  6. Argan yağı
  7. Soğan
  8. Çam terebentin yağı

En İyi Saç Vitaminleri Hangisi?

Vitaminler günlük hayatta ne yazık ki sadece yemeklerle karşılanamıyor. Bu yüzden genel sağlığımız ve saç sağlığımız için de son derece önemli. Hepimizin aşina olduğu A vitamini, kafa derisindeki sebumun gelişimini destekler. E vitamini ise kan dolaşımına yardımcı olur ve kafa derisindeki nemi dengeler. Saç rengimizin güzel, parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayan vitamin ise B vitaminidir.

Tavsiye İçerik: Saç İçin Kolajen Ne İşe Yarar?

Tavsiye İçerik: Saçtaki Kepek Nasıl Yok Edilir?

Tavsiye İçerik: Saç Serumu Nasıl Kullanılır?

Tavsiye İçerik: Tıkanmış Saç Kökleri Nasıl Açılır?

Tavsiye İçerik: Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sıkça Sorulan Sorular:
Yıpranmış Saçlar İçin Nasıl Bir Şampuan Kullanmalıyım?

Saçınızı açtırdınız ve bir süre sonra saçınız elinizde kalmaya başlıyor. Veya saç yapınız kendiliğinden elektriklenmiş gibi. Ne yapacağım diye düşünürken aklınıza yıpranmış saçları düzeltecek en etkili yöntemin şampuanınızı değiştirmek olduğu gelir. Yıpranmış saçlarınız için alacağınız şampuanın içinde mutlaka keratin olmalı. Şampuan dışında uygun bir saç bakım kremi ve maskeyi düzenli uygulamalısınız. Bu şekilde yumuşacık, parlak saçlara kavuşabilirsiniz.

Saç Kremi Nasıl Uygulanır?

Saç kreminin etkisini arttırmak için doğru kullanmak da en az saç kreminin içeriği kadar önemli. Ayrıca kullanacağınız saç kreminin duş öncesi ve duş sonrası olması da almak istediğiniz geri dönüşü değiştirecektir. Saç kremini doğru uygulamak için önce şampuanınızı sürün ve durulayın. Ardından saç kremini saçın zarar görmüş uç kısımlarına yedirin. Bu işlemden önce saçınızdaki fazla suyu sıkmış olduğunuzdan emin olun. 1-2 dakika bekledikten sonra saçınızı durulayın ve yumuşacık saçlara merhaba deyin!

Saçlarımı Doğal Şekilde Nasıl Hızlı Uzatırım?

Saçlarınızın hızlı uzamasını istiyorsanız bu süreci hızlandıracak birçok takviyede bulunabilirsiniz. Bunlardan en yaygını saç kremi, saç masajı ve saç maskesidir. Fakat bazı ufak değişiklikler ile takviyesiz de saçlarınızın uzamasına katkıda bulunabilirsiniz. Bunlardan ilki soğuk suyla duş almak. Soğuk su, saçı güçlendirir ve parlatır. Sıcak suyla duş alan biriyseniz, en azından duştan çıkmadan önce bir dakika kadar soğuk ya da ılık suyla duş alın. Bir diğer alışkanlık ise düzenli saç kestirmek. Saçlarınızın ucundaki kırıkları aldırdığınızda uzamasına da yardımcı olacaksınız. Ufak değişiklikler ile saçlarınızın uzamasına katkıda bulunabilirsiniz.

Göz altı morluğu, gözün altındaki mavi, yeşil ve siyahımsı halkalardır. Bazı kişilerde göz altı torbasıyla birlikte siyahlık görülebilir. Göz altı morluklarına sahip insanlar, estetik olarak göz altlarının cilt renkleriyle eşit olmamasından rahatsız olabilirler.

Göz altı morluğu, genetik faktörlerle ortaya çıkabilmekle birlikte uykusuzluk ve stres yüzünden de oluşabilir. En genel sebebi hiperpigmentasyon olarak bilinir. (ciltteki renk eşitsizliğine yol açan koyu lekeler). Bununla birlikte genetik olarak göz altınızdaki derinin ince olması, damarların daha belirgin olmasına ve cildinize kıyasla göz altı renginizin daha koyu olmasına sebep olacaktır.

Göz altlarınızın koyu olması, bunu düzeltemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Evde uygulayabileceğiniz tedavi yöntemleriyle birlikte göz altı morluklarından kurtulabilirsiniz.

Göz Altı Morluğu Nasıl Giderilir? Göz Altı Morluğu Evde Tedavi Yöntemleri

Göz Altı Morluğu Neden Olur?

Göz altı morluğunun nasıl giderileceğinden önce, göz altı morluğunun neden oluştuğunu bilmek daha yararlı olabilir. Göz altı morlukları başlıca:

  1. Genetik
  2. Uykusuzluk
  3. Yaş
  4. Göz yorgunluğu
  5. Alerjiler
  6. Dehidrasyon
  7. Güneşe Aşırı Maruz Kalmak
  8. Hamilelik ve Regl

Genetik: Aile bireylerinde göz altı morluğu yaygınsa sizde de bu yüzden olabilir. Çocukluktan itibaren görülebilen göz altı morluğu, yaşlılıkta daha da artabilir veya aksine azalabilir.

Uykusuzluk: Aşırı yorgunluk, yeterli uyumamak veya fazla uyumak göz altı morluğuna sebep olabilir. Uykusuzluk, cildin altındaki kan damarlarının ortaya çıkmasına sebep olup göz altlarınızı damarlı ve mor gösterebilir. Göz altlarındaki sıvı birikmesi de uykusuzluğun bir sonucu olarak göz altlarını şiş gösterebilir.

Yaş: Yaşlandıkça vücudumuzda var olan ve cilde esneklik veren kolajen ile cilt altı yağ dokusu azalır, cilt incelir. Bu sebeple cilt altındaki koyu damarlarlar kendini gösterir ve göz altı morluğumuz artar.

Göz yorgunluğu: Günümüzde telefon, tablet ve bilgisayardan iş yapmak her ne kadar iş kolaylaştırcı olsa da gözümüzü en çok yoran aktivitelerden biri uzun süre ekrana bakmaktır. Sürekli ekrana bakmak, gözde gerginliğe sebep olabilir. Uzun vadede gözlerin kızarması, göz yanları ve altında morluklar ekrana fazlaca bakma sonucu ortaya çıkabilir.

Alerjiler: Alerjik reaksiyonlar ve göz kuruluğu, göz çevresindeki halkaların çoğalmasına sebep olabilir. Vücudumuz, alerjik reaksiyona karşı histamin salgılayarak bakterilerle savaşmaya çalışır. Histamin salgılanması sonucu göz şişmesi ve kızarıklık meydana gelir. Bunun sonucunda kan damarları şişer ve göz altındaki ince derinin altından var olan damarlar, morlukla birlikte görünür hale gelir.

Dehidrasyon: Yeteri kadar su alınamaması sonucu yorgunluk ile birlikte görüntümüzde de değişiklikler olur. Yeterli su alınamadığında, göz altındaki ince deride donukluk ve çöküklük meydana gelir. Göz altındaki çökme, kemiğin deriye yakınlaşmasından kaynaklanır.

Güneşe Aşırı Maruz Kalmak: Güneşin altında fazla duruyorsanız, göz altı morluklarınız artabilir. Vücudumuz güneşe fazla maruz kaldığımızda melanin isimli cilde renk veren pigmentin daha çok üretilmesine yol açar ve bu da göz çevrenizin kararmasına sebep olabilir

Hamilelik ve Regl: Kadınların daha hassas olduğu regl ve hamilelik dönemlerinde cilt rengi solgunlaşabilir ve bu göz altı morluklarının öne çıkmasına sebep olabilir.

Genetik Göz Altı Morluğu Nasıl Geçer?

Göz altı morluklarının genetik olması cilt tipi ve rengine göredir. Mesela beyaz tenli biriyseniz cilt tabakanız nispeten daha ince olacağından damarların daha belirgin gözükmesi ve göz yanlarıyla altların siyah gözükmesi muhtemeldir. Peki göz altı morluğu nasıl geçer?

Genetik faktörler yüzünden göz altı morluklarınızdan kurtulamayacağınızı düşünmeyin. Göz altı morlukları için farklı çözümler mevcut. Bunlar:

  1. Göz Altı Işık Dolgusu
  2. Lazer ile Cilt Yenileme
  3. Kimyasal Peeling
  4. Mezoterapi

Göz Altı Işık Dolgusu: Göz altındaki rengi ciltle eşitlemek için yapılan bir tedavidir. Vücudumuzda da üretilen hyaluronik asit ile yapılan bir dolgudur. Bu şekilde göz altı morluğu ve şişliği yok edilir.

Lazer ile Cilt Yenileme: Bu yöntem yaşlanma ile gelişen göz çevresi kırışması, renk eşitsizliği gibi durumları önlemek amaçlıdır. Ciltteki kolajen üretimine destek olunarak yaşlanma etkisi azaltırken göz altındaki morlukları da yok edebilirsiniz.

Kimyasal Peeling: Kolajen sentezinin artması için yapılan bir tedavidir. Cildin dış tabakasını kontrollü şekilde soyaraktan cildi sıkılaştırmak, gençleştirmek ve göz altı ile çevresindeki morluklarını azaltmak için uygulanan bir yöntemdir.

Mezoterapi: Göz etrafına yapılan vitamin enjeksiyonu ile göz çevresini sıkılaştırır ve göz altı morluklarını önlemek amacıyla da kullanılır.

Göz Altı Morluğuna Ne İyi Gelir?

Göz altı morluğuna ne iyi gelir? Sorusu biraz kişisel yaşamınıza da bağlı. Uykusuzluk, stres ve yorgunluk gibi nedenlerden bugünlerde herkesin dert yandığı göz altı morluklarını azaltmak imkansız değil. Bunun için yapılması gereken ufak değişiklik ve takviyelerle hem göz altı morluklarınızı azaltabilir hem de sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.

Uygulayabileceğiniz evde tedavi yöntemleri ile birlikte yaşam tarzınızı da değiştirerek uzun vadede iyi sonuçlar alabilirsiniz

Kaliteli Uyku: Yapmanız gereken ilk ve en önemli şey iyi bir uyku uyumak. Uyuduğunuz pozisyondan kullandığınız yastığın yüksekliğine kadar uyku kaliteniz sağlığınızda belirleyici rol oynar. Bunun için size önerimiz sırt üstü uyumak ve ince yastık kullanmanız olacaktır. Bununla birlikte kaliteli uyku hepsinden önemli olacaktır.

Sağlıklı Beslenmek: Bunun için size mucizevi bir esin önermeyeceğiz. İyi uyku ile birlikte yedikleriniz de günlük hayat performansınızı ve görüntünüzü etkileyen ilk faktörlerden. Kan akışınızı hızlandırmak için domates, kuşkonmaz, ıspanak ve salatalık gibi besinleri yemeyi ihmal etmeyin. Genel olarak dengeli; yani doğru yağ, protein ve sebzeleri, meyveleri dolabınızdan eksik etmeyin. Uzun vadede parlak, sıkı ve lekesiz bir göz çevresine sahip olmak için yedikleriniz önem arz eder.

Soğuk Kompres Yapmak: Göz altı morluklarını azaltmak için geçici bir çözüm olarak soğuk kompres yapmak, kan damarlarınızı küçültüp damarlı göz altı görüntüsü ve şişliği azaltabilir.

Masaj Yapmak: Kan dolaşımını hızlandırmak için masaj yaparak göz altlarınızı rahatlatabilirsiniz

Göz Altı Morluğu Nasıl Önlenir?

Göz altı morluğunu oluşturan etkenlerin farkında olmak, önlem alabilmeniz adına yararlı olabilir. Göz altlarınızdaki yorgun görüntü veren morlukları engellemek için yapabilecekleriniz aynı zamanda cilt sağlığınıza da yarar sağlayacaktır.

Günlük yaşamınızda sigara ve alkol tüketen biriyseniz, azaltarak veya sınırlama getirerek kullanmanızı öneririz. Alkol, uyku saatini sekteye uğratması bakımından dolaylı olaraktan çökük ve mor göz altına sebep olabilir.

Güneş koruyuculu göz altı kremi kullanarak hiperpigmentasyonu önleyebilir ve göz altı morluklarınızı azaltabilirsiniz.

Ekrana bakma sürenizin farkında olun. Telefon, tablet ve bilgisayarlar hayatımıza tamamen entegre olduğu için kullanmamak imkansız. Fakat günlük aktivitelerinizi yaparken ekrana bakmak zorunda değilsiniz. Kendinize kısıtlamalar koyarak ekrana bakma sürenizi azaltabilirsiniz. Ekrana bakmak gözlerimizi yorduğu için kan damarlarımız şişer. Uzun vadede göz altı çöküntüleri, göz çevresinde siyahlık ve şişlik ortaya çıkabilir.

Sıkça Sorulan Sorular:

Kahve İçmek Göz Altı Morluğu Yapar mı?

Her şeyin fazlası zarara dönüşebileceği için fazla kafein tüketmek de göz altı morluklarına sebep olacaktır. Az su tüketimi ile birlikte alınan kafein göz altındaki halkaları arttıracaktır. Bununla birlikte kahvenin içinde kullanılan şeker, süt miktarı da cilde etki ettiğinden dolaylı yoldan göz altlarımıza tesiri olacaktır.

Göz Altı Morluğu Ne Eksikliğinde Olur?

Göz altı morlukları, yetersiz beslenme ve B,C,K,E vitaminleri eksikliğinde ortaya çıkabilir. Vücudumuzda yetersiz beslenme sonucu vitamin emiliminde aksaklık oluşması sonucu göz altı morluklarımız oluşabilir.

Burun Tıkanıklığı Göz Altı Morluğu Yapar mı

Sinüzit ve Grip sonucu gelişen burun tıkanıklığı, göz çevresindeki kan dolaşımını etkilediği için cilt altı damarların şişmesine yol açar. Bunun sonucunda göz altı şişmeleri ve göz altı morarmaları gerçekleşir.

Göz Altı Morlukları Kansızlıktan Olur Mu?

Demir eksikliği ve kansızlık yüzünden cilt tonu eşitsizliğinden, göz altı morluklarına sahip olmak genel bir problemdir. Kansızlıkta, kan dolaşımı yavaşlayacağı için göz altlarının morarması muhtemeldir.

Gün içinde çeşitli sebeplerden kuruyabilen ve çatlayan dudaklar, hem görüntüsü hem de hissiyatı ile rahatsızlık verebilir. Çatlayan dudaklar uzun vadede kanamaya sebep olabilir. Güneş ışığına maruz kalmak, ağızdan nefes almak, kuru hava, soğuk rüzgar ve uzun süre su içmemek dudaklarınızın çatlamasına vesile olabilir.

Yumuşacık dudaklar için ev yapımı tedavilerle dudak çatlaklarınızı önleyebilirsiniz. Dudak çatlamasına ne iyi gelir? diye merak ediyorsanız sizler için dudak çatlamasına iyi gelecek, evde de kullanabileceğiniz tedavi yöntemlerini ve çözümlerini hazırlardık.

Dudak Çatlamasına Ne İyi Gelir?   Dudak Çatlaması Evde Tedavi Yöntemleri

Dudak Neden Çatlar?

Dudak çatlamasının başlıca nedeni yağ bezlerinin bulunmaması. Bu yüzden nemli bir yapısı yoktur. Dudağı kaplayan katman, cildinize göre çok daha ince ve hassastır. Dudağınızın sürekli kuru kalmaması için düzenli olarak dudak kremi sürmek ve maske yapmak gerekir. Soğuk havalar, yeteri kadar su içmemek dudağı kurutan ve dudağı çatlatan başlıca faktörlerdir. 

Dudaklarımın Çatlamaması İçin Ne Yapmalıyım?

Özellikle kış aylarında soğuk etkisiyle kuruyan ve çatlayan dudaklarımızın bakımını önemsemiyoruz. Bununla birlikte farkında olmadan dudaklarımızı ısırmak, koparmak da iyileşme sürecini uzatıyor. Stresten ya da iş yaparken dudaklarınızı ısırıyor olabilirsiniz. Dudaklarınızın kurumaması için yapmamanız gereken şeylerden biri de dudaklarınızı yalamak. Dudaklarınız kuruduğu için yalamak da dudak kuruluğunuzun devam etmesine sebep olacaktır.

  1. Dudak bakım kremi kullanmak. Dudak kremi kullanımını alışkanlık haline getirmek, soyulan ve çatlayan kuru dudaklarınız için hem pratik hem de yanınızda taşıyabileceğiniz kolay kullanım sunan bir ürün olacaktır.
  2. Su içmelisiniz demiş miydik? Her derde deva su, dudak çatlamalarının da başlıca nedeni. Gün içinde kendinize “neden dudaklarım bu kadar kuru?” diye soruyorsanız kaç bardak su içtiğinize bakın. Hatta bu yazıyı okurken de durup kendinize bir bardak su koymaya gidebilirsiniz. Bol su içmeyi alışkanlık haline getirince kurumuş ve çatlayan dudaklara da elveda diyebilirsiniz!  
  3. Metal cisimleri dudağınızın kuruyup çatlamaması için ağzınızla tutmaktan uzak durun. Her gün kullandığımız takıları veya tokaları takmadan önce ağzınızla tutmak dudaklarınızı irite edebilir. Saçınızı toplarken tel tokalarınızı sadece elinizle tutmaya özen gösterebilirsiniz.

Dudak Çatlaması İçin Evde Uygulanabilecek Tedaviler

Dudak çatlaması için evde uygulayabileceğiniz birkaç tedavi yöntemi vardır, bunlar;

  1. Kahve ve bal
  2. Şeker ve bal
  3. Dudak kremi ve diş fırçası

Kahve ve Bal İle Dudak Çatlamasına Çözüm

1 yemek kaşığı kahve telvesi ve 1 yemek kaşığı balı karıştırıp dudaklarınıza sürün. Ardından ılık suyla yıkayın. Hem rahatlatıcı hem de lezzetli bu tarifle kuru dudaklarınız yumuşacık olacak ve canlılık kazanacak.

Şeker Bal İle Dudak Çatlamasına Çözüm

1 çay kaşığı bal ve 2 çay kaşığı şekeri karıştırın. Dudaklarınıza masaj yaparak yedirin ve 10 dakika bekleyin. Ardından ılık suyla yıkayın. 

Şeker, taneli yapısıyla doğal bir peeling malzemesidir. Bal ile karışımı dudaklarınızı yumuşatır, canlı renk verir. 

 Kremi ve Diş Fırçası İle Dudak Çatlamasına Çözüm

Dudaklarınıza kalın bir tabaka oluşturacak kadar dudak bakım kremi sürün. Ardından temiz bir diş fırçasıyla dairesel hareketlerle dudağınıza masaj yapın. Ilık suyla yıkadıktan sonra dudağınızdaki ölü derileri almış olacaksınız. 

Dudak Bakım Kremi İçeriğinde Nelere Dikkat Etmeliyim?

Gün içinde ve yatmadan önce dudak bakım kremi kullanmak çatlayan dudak problemine yardımcı olacaktır. Dudak bakım kreminin içeriği de epey önemli. Dudak bakım kremi alırken dikkat etmeniz gerekenler:

  1. Dudak bakımı için kozmetik olmayan dudak bakım kremlerini kullanmak. Kokusuz ve tatsız olan medikal kremlerin içinde parfüm bulunmaz. Tatlı ve renk veren dudak kremleri dudak kuruluğunu almaz, hatta yapışkan yapısıyla dudaklarınızın daha çok soyulmasına sebep olabilir. 
  2. Dudak bakım kreminizin içindeki vitamin ve yağlar: E vitamini, seramid (cilt bariyerinin oluşturan ve nemi korumaya yardımcı lipit), lanolin yağı ve hindistan cevizi yağı dudağınızı dış etkenlerden korur ve besler. 
  3. Dudak bakım kreminizin güneşe karşı koruması: Güneş ışınlarından korunmak için güneş kremi kullanmak ne kadar önemliyse dudaklarınız için de geçerlidir. 30 Faktörlü dudak kremi kullanmak, dudaklarınızın güneş ışınlarından gelecek tahribe karşı önler.

“Ne Yapsam da Dudaklarım Kuruyor ve Çatlıyor”

Diyorsanız, şu durumlarda medikal destek almanızı öneririz:

Eğer dudak çatlamanız 1-2 hafta devam ediyorsa, dudak kremi işe yaramıyorsa, evde uyguladığınız dudak bakım tedavileri yarar sağlamıyorsa mantar vb sağlık sorunu olabilir.

Aynı zamanda kullandığınız bir ilaç varsa, yan etkilerini okumanızı öneririz. Devam eden dudak çatlaması için doktora gitmenizi tavsiye ederiz.

Tavsiye İçerik: Dudakları Dolgun Göstermenin Yolları

Tavsiye İçerik: Dudak Uçuklaması Niye Olur

Sıkça Sorulan Sorular:

Dudakta Uçuk Neden Çıkar?

Uçuk, kısaca herpes simpleks isimli bir virüstür. Dudak kenarları,  dil ve diş etinde çıkabilir.  Dudak kenarında oluşan kabarcıklar uçuk habercisi olabilir. Dudak kenarında kaşıntı, ağrı ve huzursuzluk yapabilen uçuk bulaşıcı bir virüstür. Dudak kenarında çıkan uçuk da vücudun diğer bölgelerinde çıkan uçukla aynı yapıdadır. Yani dudak uçuğunu başkasından almış olabilirsiniz. 

Dudak Şişmesi Neden Olur?

Dudaklarınız şişmesi alt veya üst dudağın yüksek ihtimalle travma sebepli normalden büyük gözükmesidir. Fakat dudak şişmesinin farklı sebepleri de vardır. Dudağınız, kullandığınız bir ürüne alerjik reaksiyon göstermiş olabilir. Aynı zamanda yediğiniz bir besin sonrası dudağınız şişiyorsa alerjiniz olabilir. Bir diğer sebepse elinizi ağzınıza temas ettirdiyseniz dudak üstü veya kenarını enfekte edebilirsiniz. 

Dudaklarım Neden Yanıyor?

Dudak yanması pek endişelendirmeyen bir rahatsızlık gibi gelse de farklı sebeplerden dudağınız yanıyor olabilir. Demir eksikliği yüzünden dudaklarınızın yanıyor olması muhtemeldir.Demir eksikliğinin başka bir sonucu olarak dudak yanmasının yanı sıra dudaklarınız kuruyor da olabilir.

Dudağınızın yanmasının bir diğer sebebi ise dudağınızın çeşitli maddelere reaksiyon göstermesidir. Dudak yanmasına sebep olabilecek alkol, amonyak ve iyot gibi maddeler birinci dereceden yanık oluşturabileceği için dudak yanmasına da yol açacaktır. 

Doğal cilt bakım ürünlerine duyulan ilginin artmaya başladığı günümüzde argan yağı da hem bakım hem de kozmetik alanında en çok kullanılan doğal içerikler arasında yer almaya başladı. Peki ciltten saça kadar vücudun tüm alanında etkisi olan Argan yağı nedir ve ne işe yarar? Argan yağı hakkında tüm merak ettiklerinizi yazımızda bulabilirsiniz. 

Argan Yağı Nedir? Argan Yağı Ne İşe Yarar?

Argan Yağı Nedir? 

İsmini yetiştiği ağaçtan alan bu yağ, Fas’ta yetişen argania spinosa ağacının meyvelerinin çekirdeklerinden elde edilmektedir. Meyveleri 2 senede olgunlaşan bu bitki dikenli bir yapıya sahip olduğundan dolayı hem bakım, hem bekleme süresi hem de toplanması oldukça zordur. 40 kilo çekirdekten 1 kilo yağ elde edilebildiği ve yağının rengi sarıya dönük olduğu için altın yağ olarak da bilinmektedir.  

Argan yağının ana memleketi Fas olsa da Akdeniz bitkisi olduğu için ülkemizde de Akdeniz ve Ege sahillerinde az da olsa üretilmektedir. Yemeklerde de kullanılan bu bitkisel yağın kozmetik sektöründeki yeri daha büyüktür. 

Argan Yağı Ne İçin Kullanılır? 

Faslı kadınların uzun yıllardır kullandığı argan yağı son zamanlarda kozmetik sektörü tarafından da keşfedildi. Hemen hemen tüm bakım ürünlerinde argan yağlı bir ürüne kolaylıkla rastlayabilirsiniz. Argan yağı ile ilgili yapılan araştırmaların verdiği sonuçlar da kozmetik sektörü üzerinde etkisinin hızla artmasına yardımcı olmuştur. Argan yağının neredeyse tüm vücut için onarıcı etkisi bulunmaktadır.  

Argan Yağı Nerede Kullanılır?

  • Makyaj temizleyici 
  • Yüz maskesi 
  • Saç bakım kremleri 
  • Dudak nemlendirici 
  • Çatlak giderici 
  • Cilt kremleri 
  • Tırnak bakım ürünleri gibi bir çok farklı çeşitte üründe argan yağı kullanılmaktadır.  

Argan Yağı Nasıl Kullanılır? 

Aryan yağının kullanım şekilleri uygulanacak olan bölgeye göre çeşitlilik göstermektedir. Örneğin argan yağı yüz için kullanılmak isteniyorsa maske olarak veya bakım yağı olarak kullanılabilir. Argan yağını maske olarak kullanmak için kil veya maske olarak tercih ettiğiniz diğer bileşenler ile beraber kullanmanız gerekmektedir. Yüz maskenize ekleyeceğiniz bir kaç damla argan yağı yüzünüz için yeterlidir. Bakım yağı olarak doğrudan kullanmak için ise temiz cildinize uyguladığınız nemlendiricinin ardından bir kaç damla argan yağını yüzünüze nazikçe sürebilirsiniz. 

Argan Yağı Faydaları 

Argan yağı E vitamini açısından oldukça zengindir. E vitamini cilt hücrelerinin yenilenmesinde etkili vitaminler arasında yer almaktadır. Bunun yanı sırasında içerisinde Omega 9 ve Omega 6 gibi yağ asitleri bulunmaktadır. Bu yağ asitleri cilt hücrelerinin elastikiyetinin artmasında, hızlı yenilenmesinde ve ölü deriyi temizlemekte oldukça etkilidir. 

Argan Yağı Faydaları

  • Onarıcı özelliği sayesinde Güneş hasarlarının onarılmasını hızlandırır.  
  • İçeriğindeki keratin sayesinde tırnak kırılmalarının önüne geçer. 
  • Gözde yorgunlukla beraber oluşan torba görünümünü azaltır. 
  • Antibakteriyel özelliği sayesinde ciltte oluşan sivilce ve akneleri azaltır. 
  • Cildin nemlenmesine ve nemin tutulmasına yardımcı olur bu nedenle özellikle kuru cilde sahip olanlar için harika bir nemlendiricidir. 
  • Egzama ve benzeri cilt problemleri ile mücadele eden kişiler için oldukça etkili bir bakım yağıdır.  
  • Vücutta hızlı kilo alıp verme veya hamilikle beraber oluşan çatlakların önlenmesine ve oluşmuş çatlak görünümünün azalmasına yardımcı olur. 
  • Ciltteki sebum dengesini sağladığından dolayı akneleri azaltır. 
  • İçeriğindeki E vitamini cilt hücrelerinin elastikiyetini arttırdığı için kırışıkların giderilmesine yardımcı olur. 
  • Yine içerisinde bulunan E vitamini sayesinde kaş ve kirpiklerin güçlenmesine yardımcı olur. 

Argan Yağı Saça Faydaları 

Argan yağının en sık kullandığı alanlardan biri de saç bakımıdır. Özellikle saçları ince, kırılgan ve dökülmeye eğilimli kişilere argan yağı tavsiye edilmektedir. İçeriğindeki E vitamini saç diplerini besler ve onarıcı etkisi ile daha güçlü saçlara sahip olabilirsiniz. Nemlendirici özelliği sayesinde saçları yumuşatan argan yağı koparak dökülmelerin de önüne geçmektedir ve saçların çok daha kolay taranmasını sağlamaktadır.  

Güçlü nemlendirici özelliği sayesinde saç derisini de besler ve kepek sorunlarının önüne geçer. Saçlara uygulanan argan yağında aşırıya kaçılması şampuanlanmadan sonra da yağlı bir görünümüne sebep olabileceğinden dolayı argan yağı özü içeren saç kremleri veya saç serumları kullanmak daha doğru bir tercih olabilir. Eğer saç diplerinizde egzama benzeri yaralanmalar varsa argan yağı kullanmadan önce bir uzman görüşü almanız tavsiye edilmektedir.  

  • Saçın keratin ihtiyacını karşılar. 
  • Saçın elastikiyetini arttırarak koparak dökülmelerin önüne geçer. 
  • Yıpranmış ve işlem görmüş saçları onarır.  
  • Hormonal düzensizlik sebebi ile ortaya çıkan saç dökülmelerini erkeklerde elopesi saç dökülmelerini durdurur.  
  • Saç hücreleri arasındaki bağların kuvvetlenmesine yardımcı olur. 

Argan Yağı Saça Nasıl Kullanılır? 

Argan yağını saça uygularken uygulanabilecek iki farklı yöntem vardır. Bu iki yöntemde de saçların ıslak olması gerekmektedir. Islak saça uygulanan argan yağı saçta daha iyi etki edebilmektedir. Öncelikle duşa girmeden önce saçlarınızı ıslatıp argan yağını diplerinden masaj yaparak uçlarına kadar uygulamanız gerekmektedir. Daha sonra saçlarınızı bir havlu ile sararak 30-45 dakika arası beklemeniz gerekir. Daha iyi sonuç almak için gece yatmadan önce saçınızı ıslatıp argan yağı sürdükten sonra saçlarınızı havlu ile sararak bu şekilde uyuyabilirsiniz. Argan yağını saçınızda beklettikten sonra şampuanla derin bir temizlik yapmanız gerekmektedir. İkinci yöntemde ise duştan çıktıktan sonra temiz saçlarınıza az miktarda argan yağını yedirmektedir. Saç şekillendirici gibi kullandığınız bu yöntemde dikkat edilmesi nokta aşırıya kaçılmamasıdır.  

Argan Yağı Cilde Faydaları 

Argan yağı neredeyse vücudun her yerinde kullanılabilen ve oldukça etkili egzotik bakım ürünleri arasında en başta yer almaktadır. Argan yağı hem bir çok farklı alanda kullanılması hem de çok güçlü bir etkiye sahip olması nedeniyle neredeyse herkesin kullandığı bakım yağları arasındadır.  

Cilt kusurlarının giderilmesinde büyük katkı sağlayan argan yağı çatlak oluşumunun önlenmesinde ve çatlak görünümünün azalmasında da etkili olması nedeniyle de sıklıkla tercih edilmektedir. Hamilelik döneminde çatlak oluşumunun engellenmesinde argan yağı kullanılmadan önce mutlaka doktor tavsiyesi alınması gerekmektedir.  

Ciltteki kurulukların giderilmesinde de nemlendirici özellikleri nedeniyle tercih edilen bu bakım yağının tüm vücuda uygulamak maliyetli olabileceğinden dolayı argan yağı özleri ile zenginleştirilmiş vücut yağlarının veya nemlendiricilerinin kullanılması daha kullanışlı bir yöntem olabilir.  

Tavsiye İçerik: Saç Serumu Nasıl Kullanılır?

Sıkça Sorular Sorular 

Argan yağı yüzde kıllanma yapar mı? 

Yüzde tüylenme genellikle genetik olsa da kullanılan ürünlerin yüzü tüylenmeye eğilimi olan insanlarda olumsuz etkileri olduğu da gözlemlenmiştir. Argan yağı da içeriğindeki E vitamini nedeniyle tüy köklerinin beslenmesine katkı da bulunabilir. Bu nedenle eğer tüylenme eğilimi olan bir cildiniz varsa argan yağını doğrudan kullanmak yerine içeriğinde argan yağı bulunan ürünleri kullanmayı tercih etmek daha doğru olacaktır. Doğru kullanım miktarının ayarlanması için en etkili yöntemdir. 

Argan yağı yüze sürülür mü?  

Argan yağının yüze sürülmesinde herhangi bir sakınca yoktur ancak fazla kullanımı ciltte bir yağ tabakası oluşmasına sebep olacağı için sivilcelenmeleri arttırabilir. Argan yağı yüze uygulanırken 1-2 damlanın geçilmemesine özen gösterilmesi gerekmektedir.  

Argan yağı cilt lekelerine iyi gelir mi? 

Argan yağı içeriğinde E vitamini ve değerli yağlar sayesinde cildi onarma özelliğine sahiptir.  

Kirpiklere argan yağı sürülür mü?  

Kaş ve kirpiklere argan yağı sürmek en bilinen ve en sevilen kaş ve kirpik güçlendirme yöntemleri arasında yer almaktadır. Uygulama sırasında gözünüze yağ kaçmadığına dikkat etmeniz gerekmektedir.   

Argan yağı nasıl kullanılır neye iyi gelir? 

Argan yağının kullanım şekilleri ihtiyaca ve kullanılan alan göre çeşitlilik göstermektedir. En etkili kullanım için öncelikle hangi probleme karşı kullanılacağı bulunmalı ve bu probleme karşı çözüm yöntemleri incelenmelidir. Argan yağının faydaları çok geniş olsa da en tercih edilen özellikleri arasında çatlak problemlerine yardımcı olması, saçları güçlendirmesi, cilt kusurlarını gidermesi ve tırnakların güçlenmesine yardımcı olması bulunmaktadır.  

Argan yağını nerelerde kullanılır? 

Argan yağı günümüzde kozmetik, saç bakımı, cilt bakımı, yüz bakımı gibi alanlarda sıklıkla tercih edildiği gibi gastronomik alanlarda da kullanılmaktadır.  

Bu yazımızda Argan yağı nedir ve ne işe yarar? sorularını yanıtlarken argan yağının kullanım alanlarından, saç uygulamaların ve ne için kullanılacağından bahsettik. Buna benzer bilgiler için sitemizdeki diğer yazılara göz atabilirsiniz. 

Son zamanlarda birçok cilt bakım ürününün üzerinde ismi bulunan Aloe Veranın adını büyüklerimizden de duymaya oldukça alışkınız. Birçok evde dekorasyon amaçlı da kullanılan bu bitki ile ilgili merak edilen birçok soru da var.

Bu yazımızda Aloe vera jelinin cildi faydası nedir? Sorusunu yanıtlarken bu bitki hakkında detaylı açıklama vererek hangi alanlarda kullanabileceğinizi de ayrıntılı bir şekilde açıkladık. 

Aloe Vera Jelinin Cilde Faydası Aloe Vera Jeli Cilde Kullanımı

Antik Mısırlılardan günümüze kadar hem şifa veren özellikleri hem de yatıştırıcı gücü ile kullanılmış olan aloe vera cildin en büyük dostları arasında yer almaktadır. Büyük çoğunlukla cilt bakımı, cildi yatıştırma ve leke görünümlerini azaltmaya yardımcı olan bu bitki güneş yanıklarını iyileştirmek için de kullanılmaktadır. 

Aloe vera içerisinde yüksek oranda protein, vitamin ve mineraller barındırdığı için cilt bariyerinin yenilenmesini desteklemektedir. Bu özelliği sayesinde yaraların iyileştirilmesinde, ciltte oluşan lekelerin görünümlerinin azaltılmasında yardımcı olduğu gibi yüksek su içeriği ile cildin nemlenmesini de sağlamaktadır.

Cildinizde oluşan her yanık, yaralanma ve cilt tahrişinde kullanabileceğiniz bu bitki cilt kusurları için bilinen en eski iyileştiricidir. Bu özelliklerinin yanında derideki kollajen üretimine de destek verdiğinden dolayı daha genç bir görünüm elde edilmesini sağlamaktadır. 

Aloe Vera Cilde Sürülür Mü?

Çok uzun yıllardır ciltteki rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmış olan aloe veranın cilde doğrudan sürülüp sürülemeyeceğini merak edenler de bulunmaktadır. Kimileri doğanın mucizelerini inanarak bitkinin içerisindeki jelimsi özü doğrudan kullanırken kimileri bunu doğru bulmayarak kozmetik şirketlerinin cilt tiplerine özel olarak geliştirdikleri aloe vera yoğunuluğu yüksek kremleri tercih etmektedir.

Aloe vera bitkisinin doğrudan cilde sürülmesinde kanıtlanmış herhangi bir yan etki bulunmaktadır. Ancak her kozmetik üründe olduğu gibi bu şifalı bitkiyi de kullanmadan önce cildinizin ufak bir bölgesinde alerji testi yapmanız uzmanlar tarafından da tavsiye edilmektedir. Eğer cildiniz aloe veraya karşı alerjik bir reaksiyon göstermezse cildinize doğrudan uygulamanızda hiçbir sakınca yoktur. 

Aloe vera bitkisinin yetiştirilmesi oldukça kolay olduğundan dolayı evinize alacağınız küçük bir bitkinin yapraklarından zaman zaman kendi doğal aloe vera jelini elde edebileceğiniz gibi kozmetik şirketleri tarafından üretilen ve içeriği yüksek oranda aloe veradan oluşan kremleri de tercih edebilirsiniz.

Aloe Vera Jelinin Cilde Faydası Nedir?

Aloe veranın ne kadar uzun yıllardır ciltte oluşan hasarları gidermek için kullanıldığından zaten bahsettik. Eğer herhangi bir cilt kusuru ile savaşıyorsanız aloe vera kullanmak sizi doğrudan zafere götürecek yöntemlerden biridir. Peki hangi cilt kusurları için en etkili yöntemdir ve nasıl kullanılabilir?

Aloe Vera Jelinin Cilde Olan Faydaları

  1. Yara, Yanık ve Cilt Tahrişlerinde İyileştirici Etkisi
  2. Güneş Sonrası Yatıştırıcı Etkisi
  3. Nemlendirici Olarak Etkisi
  4. Yaşlanma Geciktirici Etkisi
  5. Çatlak Oluşumunu Önleme Etkisi
  6. Sinek Isırıklarına Karşı Etkisi

Yara, Yanık ve Cilt Tahrişlerinde İyileştirici Etkisi

Aloe vera jelin en eski kullanım yöntemlerinden biri cilt oluşan yara, yanık ve cilt tahrişlerine yönelik kullanımıdır. Yatıştırıcı etkisi sayesinde duyulan acının azalmasına yardımcı olurken bu tarz cilt hasarlarının da kısa süre içerisinde onarılmasına yardımcı olmaktadır. Bitkinin özünde bulunan protein, vitamin ve çeşitli minerallerin desteği ile cilt bariyeri hızla kendini yeniler. Bu tarz jellerin ve kremlerin doktor tavsiyesi olmaksızın açık yaralar üzerine uygulanması doğru değildir. Derin ve iltihaplı yaraların iyileşmesinde kullanılmadan önce uzman görüşü alınması gerekmektedir. 

Güneş Sonrası Yatıştırıcı Etkisi

Güneş ışığına doğrudan maruz kalmadan cilt üzerinde olumsuz etkiler artık herkes tarafından bilinmektedir. Cildinizi güneşin zararlı ışınlarından korumak kendinize yapabileceğiniz en iyi bakımlar arasında yer almaktadır. Güneşe çıkmadan önce güneş kremi uygulamanın öneminin herkes farkında olsa da güneş kremi sürüldükten sonra bile ciltteki güneş hasarlarına destek vermek pek uygulanan bir yöntem değildir. 

Güneşin zararlı etkilerinden yüksek koruyuculuğa sahip kremler ile korunduktan sonra her gün sonunda cildinize aloe vera jel kullanmak cildinizin rahatlamasına ve güneşten aldığı zararları daha kolay onarmasına yardımcı olacaktır. Güneş kremi kullanmayı unuttuğunuz günlerde de en büyük destekçiniz aloe vera jel olacaktır. Güneş ışınlarının hasarları etkilerinden tamamen arınana kadar her gün düzenli olarak aloe vera jel kullanmanız gerekmektedir. Bu süre kişiden kişiye farklılık gösterse de ortalama olarak 2 hafta ile 3 hafta arasında değişmektedir. 

Nemlendirici Olarak Etkisi

Aloe vera bitkisinin özü olan jel formunun en büyük sebeplerinden biri de içeriğindeki yüksek su oranıdır. Bitkinin içerisindeki bu su cilt bariyerini desteklemeye yardımcı olan vitamin ve mineraller içerdiğinden dolayı aloe vera jeller yüksek nemlendirici etkisine sahiptir. Özellikle yaz sıcaklarının çok hissedildiği ve yoğun içeriğe sahip nemlendiricilerin ciltte bir ağırlık hissettirdiği zamanlarda aloe vera jel hem hafif hem de ferahlatıcı yapısı ile harika bir nemlendirici olacaktır. 

Doğal yollarla elde edilen aloe vera jeller sürüldüğü ilk dakikalarda yapışkan bir his verebilir. Bu nedenle kıyafetler giyilmeden önce jelin kurumasını beklemek kolay bir çözüm olabilir. 

Çatlak Oluşumunu Önleme Etkisi

Sık sık kilo alıp verme, boy uzaması, hamilelik ve çevresel etkenlerin etkisi ile ciltte bazı çatlaklar oluşabilir. Ciltte oluşan çatlakların henüz %100 etkili bir çözümü bulunmamıştır. Ancak ciltteki her kusur için kullanılan aloe vera jel hem bu çatlakların önlenmesinde hem de görünümünün azaltılmasında bilinen en etkili yöntemler arasında yer almaktadır. Çatlaklar ciltteki hücrelerin büyüyüp küçülmesi ile ortaya çıkmaktadır.

Çok daha derin çatlaklara yırtık olarak adlandırılır. Özellikle hamilelik döneminde oluşumu artan çatlaklar için her gün düzenli olarak aloe vera jel kullanmak cildin elastikiyetinin artmasına sağlayacağından olacağından dolayı çatlakların tamamen önüne geçilmesine yardımcı olmaktadır. Var olan çatlak görünümünün düzeltilmesi için ise cildinize yapacağınız bir peeling veya kuru fırçalamanın ardından aloe vera jel kullanmak büyük fayda sağlamaktadır.

Sinek Isırıklarına Karşı Etkisi

Sinek ve böcek ısırıkları hassas tenli kişilerde çok fazla kaşınma ve yara görünümlerine sebep olabilmektedir. Aloe vera jel yatıştırıcı etkisi sayesinde ısırılan bölgedeki acının ve kaşıntının azalmasına yardımcı olurken antibakteriyel özellikleri sayesinde de bakteri oluşumlarını engelleyerek hızlı bir iyileşme sağlar. Gün içerisinde kaşıntı ve acı hissedildikçe uygulanabilir. 

Aloe Veranın Yüze Faydaları

Aloe vera cilt üzerinde oldukça etkili iyileştirme özelliklerine sahiptir. Cildimizin diğer bölgelerine göre çok daha hassas olan yüz bölgesinde de kullanıma uygun olan bu bitki bir çok sorunun da çözümünü sunmaktadır. 

  • Sivilce ve Aknelerde Söndürücü Etkisi
  • Cilt Tonunu Düzenleme Etkisi
  • Yağı Dengeleme Etkisi
  • Yaşlanma Geciktirici Etkisi
  • Lekeleri Giderme Etkisi

Sivilce ve Aknelerde Söndürücü Etkisi

Sivilce ve akneler ciltteki bakterilerin bir araya gelerek cilt dışına taşması ile oluşmaktadır. Aloe vera jel antibakteriyel özellikleri sayesinde ciltteki bakterilerin üremesinin önüne geçer. Bu nedenle sivilce ve akneye eğilimli ciltlerde aloe vera jel kullanımı sivilcelerin ve aknelerin temizlenmesini sağlamaktadır. İyi bir temizleyici kullandıktan sonra cildinize aloe vera jeli bir pamuk yardımı ile tonik gibi veya nemlendirici gibi uygulayabilirsiniz.

Cilt Tonunu Düzenleme Etkisi

Yüzde çevresel etkenlere karşı oluşan kırmızı lekeler, sivilce lekeleri, güneş lekeleri gibi bir çok sorun olabilir. Bu sorunların yüzünüzde renklenmelere ve ton eşitsizliklerine sebep olabilmektedir. Bu ton eşitsizliklerini kapatmak için CC kremler, BB kremler, kapatıcılar ve fondötenler kullanılsa da bunlar sadece estetik bir görünüm kazanmak için uygulanan geçici çözümlerdir. Daha aydınlık ve tek tona sahip bir yüze kavuşmak için düzenli olarak aloe vera jel kullanılabilir. Cildinizde oluşmuş olan problemleri iyileştirerek cilt bariyerinin yenilenmesine destek olur. 

Yağı Dengeleme Etkisi

Yağlı ciltlerin karşılaştığı en büyük problemlerden biri de cildinizi ne kadar derin temizlerseniz temizleyin gün içerisinde yağlı bir görünüm oluşmasıdır. Bu yağlı görünüm çoğunlukla terleme ve kirli hava koşulları ile daha da belirgin hale gelmektedir. Aloe vera cildinizdeki sebumu dengeleyerek gün içerisindeki yağlanmaların önüne geçer. Cildinizi koruyan etkisi sayesinde mat ve sağlıklı bir yüze kavuşursunuz.

Yaşlanma Geciktirici Etkisi

Yaşlanma ve kırışıklık denildiği zaman akla ilk gelen şeyler kolajen ve elastikiyettir. Vücudumuz 25 yaşından sonra kollajen üretimini durdurur ve var olan kollajeni kullanmaya başlar. Bu nedenle özellikle 25 yaşının ardından ciltteki kolajeni destekleyecek ürünlerin kullanılması oldukça önemlidir. Aloe vera jel cilt bariyerindeki hücrelerin kollajen miktarını desteklediği gibi hücrelerin elastikiyetinin artmasına da yardımcı olur. Özellikle kırışık belirtilerinin görülmeye başlandığı yerlerde aloe vera kullanılması yaşlanma etkilerinin tersine dönmesini sağlar. 

Lekeleri Giderme Etkisi

Yüzümüz cildimizin diğer bölgelerine karşı daha hassastır ve çevresel etkilerden doğrudan etkilenmektedir. Bu yüzden sıklıkla güneş lekesi, tahrişlerden oluşan kızarıklar, soyulmaya bağlı kahverengi lekeler ile karşılaşılabilir. Tüm bu lekelerin giderilmesinde aloe vera jel iyileştirici etkisi ile büyük bir rol oynamaktadır. İçeriğindeki yenileyici vitamin ve mineraller sayesinde cilt bariyerini onarır ve pürüzsüz bir cilde kavuşmanızı sağlar.

Aloe Vera Nedir?

Dünya üzerindeki bilinen en eski ve en çok kullanılan bitkiler arasında yer alan aloe vera sukulent familyasındandır. Bir çok farklı türü olan bu bitkinin en bilineni aloe veradır ve günümüzde hemen hemen her ülkede ve evde yetiştirilebilmektedir. Antik mısırlılardan beri tedavi amaçlı kullanılan bu bitkinin süs olarak kullanılan türleri de bulunmaktadır. 

Yeşil yapraklara sahip olan aloe veranın özü olarak bilinen ve tedavilerde kullanılan kısmı yapraklarının kalınlaştığı bölgelerin içerisinde bulunan şeffafımsı jeldir. Bu jel yüksek oranda su içeriğinin yanında protein, vitamin ve çeşitli minerallerden oluşmaktadır. 

Günümüzde aloe vera kozmetik şirketleri ve ilaç firmaları tarafından yaraların iyileştirilmesi, cilt lekelerin giderilmesi, ciltte oluşmuş kusurların düzeltilmesi gibi çeşitli etkileri ile tercih edilmektedir. 

Sıkça Sorulan Sorular

Aloe vera bitkisi direk yüze sürülür mü? 

Aloe vera jellerin direkt yüze sürülmesi ile ilgili herhangi bir yan etki bulunmamaktadır. Hatta bir çok kişi doğrudan yüze sürerek daha etkili bir kullanım sağlamayı amaçlar ancak hiçbir risk alınmaması adına önce kol veya bacakta küçük bir bölgede alerji testi yapılması tavsiye edilmektedir. 

Aloe vera yüze sürülürse ne olur? 

Aloe vera yüze sürülürse yüzünüz daha aydınlık, daha canlı ve daha kusursuz görünmeye başlar ancak doğru şekilde kullanıldığından emin olunması gerekmektedir. 

Aloe vera jeli yüze nasıl sürülür? 

Aloe vera jelin yüzde çeşitli kullanım şekilleri vardır. Limon suyu, gül suyu gibi bileşenler ile beraber yüz maskesi olarak kullanılarak ardından temizlenebilir, pamuk yardımı ile tonik gibi kullanılabilir veya nemlendirici krem gibi yüzü sürülebilir. Hangi kullanım metodunu kullandığınız fark etmeksizin aloe veranın etkilerini yüzünüzde kısa sürede görebilirsiniz.

Aloe vera jel yüzde ne kadar kalmalı?

Aloe vera jel maske olarak kullanıldığında yüze tamamen nüfuz edebilmesi ve etkilerinin tam olarak görülebilmesi için 15 dakika ile 30 dakika arasında bekletilebilir. Eğer aloe vera jeli farklı bileşenler ile birleştirerek maske yaptıysanız diğer bileşenlerin cildinizde bekleme süresini de düşünerek hareket etmeniz gerekmektedir. 

Aloe vera jeli yüze kaç günde bir sürülür?

Aloe vera jel ciltte alerjik bir reaksiyona sebep vermiyorsa ise nemlendirici kremler gibi her sabah ve akşam cilt iyice temizlendikten sonra uygulamakta bir problem yoktur. 

Aloe vera jeli her gün kullanılır mı?

Aloe vera jelinin her gün düzenli olarak kullanımı cildinizde daha hızlı etki göstermesini sağlayacaktır. 

Aloe vera yüzü beyazlatır mı?

Aloe vera jelin lekeleri giderme, sivilceleri kurutma gibi özellikleri vardır ancak bu özellik cildin kusurlu olduğunu alanların onarımını sağlar. Eğer cilt tonunuz koyu ise aloe vera ile daha açık bir cilt tonuna sahip olması beklenemez.

Aloe vera kırışıklık için nasıl kullanılır?

Aloe vera jelin yaşlanma karşıtı etkilerinden faydalanabilmek için kırışıkların bulunduğu alanlara bir pamuk yardımı ile her gün düzenli olarak uygulanması gerekmektedir. Düzenli kullanımın ardından kırışıklık görünümünde azalma olduğu fark edilecektir.

Aloe vera jel uzun süre nasıl saklanır?

Aloe vera jeller doğal olarak elde edilenler ve kozmetik şirketler tarafından üretilenler olarak ikiye ayrılmaktadır. Satın aldığınız bir aloe vera jelin kullanım süresi ve hangi koşullarda saklanması gerektiği üzerinde ayrıca belirtilir. Doğal yollar ile elde ettiğiniz aloe vera jelleri daha uzun süre kullanabilmek için cam kavanozlara koyarak buzdolabında saklayabilirsiniz.

Bu yazımızda aloe vera jelinin cilde faydası nedir sorusuna cevap verirken aloe veranın ne olduğunu, cilde uygulanmasının doğru olup olmadığını, yüze faydalarını ve aloe vera hakkında en çok merak edilenleri yanıtladık. Tüm cilt sorunları ve çözümleri için sitemizi inceleyebilirsiniz.

El ve ayaklarımız vücudumuzda başlayan kurumaları ilk gözlemlediğimiz yerler arasında yer almaktadır. Sürekli ayakkabının içerisinde kalan ayaklar ve gün boyu neredeyse her işimizde kullandığımız ellerimiz bu koşullar karşısında tepkileri ufak çatlaklar veya pul pul dökülmeler ile gösterebilir. Ellerimiz sürekli göz önünde olduğundan dolayı daha fazla ilgi gerektirebilir. Bu yazımızda da sizlere el ve ayak kurumasına ne iyi gelir? neden olur? evde doğal çözümler gibi bilgiler vereceğiz.

El ve ayak kurumasına ne iyi gelir? Evde Doğal Çözümler İle Tedavi

El ve ayaklardaki kurumalar hem estetik olarak kötü bir görüntü oluşturur hem de daha gergin ve hassas hissettirdiğinden dolayı rahatsızlık verebilirler. Bu yazımızda el ve ayak kurumasına ne iyi gelir sorusunun yanıtlarını sizlerle paylaşırken el ve ayak kurumasının önüne geçme yollarına da değiniyoruz.

El ve ayak kurumasının çözümlerinden bahsetmeden önce ellerinizi ve ayaklarınızı kurumalardan ve çatlamalardan korumanız gerekenleri bilmek ve kuruluklara nelerin sebep olabileceğinin farkında olmak daha doğru bir yol olabilir. Eller ve ayaklardaki kurumalara müdahale edilmeden önce sebeplerinin belirlenmesi daha sağlıklı bir çözüm yolu bulunmasına da yardımcı olacaktır. 

El ve Ayak Kuruluğu Neden Olur?

El ve ayak kurulukları bir çok kişinin karşısına çıkan problemlerden biridir. Genellikle mevsimsel olduğu düşünülse bile el ve ayak kuruluklarındaki aşırı kaşıntı ve aşırı pul pul dökülme gibi durumlarda herhangi bir ürün kullanılmadan önce bir cilt doktoru ile görüşmek en doğru yöntemlerden biri olacaktır. Bunun dışında sadece hafif bir sertlik, çatlaklar ve pürüzlü bir görüntü için kendi yöntemlerinizi deneyerek bu sorundan kurtulabilirsiniz. El ve ayak kuruluklarının bir çok farkı nedeni olabilmektedir:

  • Mevsimsel Etkiler
  • Sık Sık Yıkamak
  • Dezenfektan Kullanmak
  • Nemlendirici Kullanmamak
  • Çevresel Etkiler

Mevsimsel Etkiler

El ve ayak kuruluklarında genellikle soğuk havalar suçlanıyor olsa bile yaz aylarında terlemeden kaynaklı kuruluklar da görülebilmektedir. Soğuk havanın el ve ayaklara etkisi tartışılmazdır ancak yaz aylarında giyilen açık ayakkabılar, sürekli terleyen ve doğru aralıklar ile temizlenmeyen eller kurulukların başlamasına sebep olabilir. Bunların dışında mevsim geçişleri sırasında yaşanan değişimler de el ve ayak kurumasında oldukça etkilidir. 

Sık Sık Yıkamak

El ve ayakların sağlığı ve temizliği elbette oldukça önemlidir. Bu nedenle belirli aralıklar ile ellerin ve ayakların yıkanması hem cilt sağlığı için hem de bedensel sağlık için oldukça önemlidir ancak bazı durumlarda kişiler ellerini olması gerekenden çok daha fazla yıkadığından el sabunu içerisindeki kimyasallar deriye zarar verebilir. Bu da eller ve ayaklarda kuruluklar olmasına sebebiyet verebilir. 

Dezenfektan Kullanmak

Pandemi döneminde bir çok kişinin kullanmaya başladığı dezenfektanlar ele geçen bakteri ve mikropları öldürmek için hızlı ve etkili bir çözüm olsa da ellerde aşırı kurumalara sebebiyet verebilir. Bu nedenle her ne kadar vücut sağlığı için kullanılması gerekli olsa bile içeriğinde çok yüksek oranda alkol ve aşındırıcı madde içeren dezenfektanlara dikkat edilmesi gerekmektedir. 

Nemlendirici Kullanmamak

Bir çok kişinin yaptığı yanlışlardan biri de el ve ayak kremlerini sadece günde bir defa yada sadece duştan sonra bakım amaçlı olarak kullanmaktır. Bu nemlendirici kullanma yöntemi vücut nemlendirme için doğru olsa bile el ve ayaklar için oldukça eksiktir. Sürekli kullanılan ve sürekli kullanılan el ve ayak gibi organların gün içerisinde bir kaç defa nemlendirmeye ihtiyacı vardır. Özellikle her yıkamanın ardından nemlendirici kullanmak el ve ayakların kurumasını engelleyecektir.

Çevresel Etkiler

Diğer tüm etkilerden korunmak için her şey yapıldığında bile el ve ayak kurumaları ile karşılaşılabilir. Bunun en büyük nedenleri arasında göz ardı edilen çevresel etkiler yer almaktadır. Gün boyu ayakta duran veya gün boyu ayakkabı giymek zorunda kalan kişilerin ayak kurumalarının önüne geçmek için daha farklı yöntemler uygulaması gerekmektedir. Aynı şekilde elleri sürekli soğuk havaya maruz kalan, sürekli terleyen veya sürekli olarak yabancı maddeler ile çalışmak zorunda kalan kişilerin de el bakımlarında bu etkileri düşünmesi gerekmektedir. 

El ve Ayak Kurumasının Çözümleri

El ve ayakların kuruması hem görünüş hem de rahatlık açısından olumsuzluklara sebep verdiğinden dolayı bir çok kişi hızlı bir şekilde bu sorundan kurtulmak istemektedir. El ve ayak kurulukları diğer cilt kusurlarına kıyasla çok daha hızlı iyileşebilir. Bunun için doğru ürünlerin yeterli miktarda kullanılması ve düzenli bir rutin oluşturulması en kritik noktalardan biridir. 

  • Nemlendirme
  • Sabun Tercihlerini Değiştirme
  • Güneş Kremi Kullanma
  • Gece Bakımı
  • Aleo Vera Jeller

Nemlendirme

El ve ayak kuruluklarının baş sebepleri arasında nemlendirmeme yer almaktadır. Bazı durumlarda nemlendirici kullanılsa bile el ve ayaklarda kuruluklar meydana gelebilir. Bunun nedeni nemlendiricilerin doğru seçilmemesi veya doğru aralıklar ile kullanılmaması olabilir. Size en uygun nemlendirici kremleri bulmak için öncelikle cildinizin ihtiyaçlarını gözlemlemeli ve ardından bu ihtiyaçlara uygun içeriklere sahip nemlendiricileri aramalısınız. Eğer el ve ayaklarınızın kurumaya çok yatkınsa daha yoğun yapıya sahip nemlendiricileri seçmeniz daha doğru olacaktır. Bunun yanında her yıkamadan sonra nemlendirici kullanmak veya gün içerisinde soğuğa, ısıya veya diğer kimyasal maddelere maruz kaldığınızda nemlendiricinizi yenilemek de oldukça önemlidir. 

Sabun Tercihlerini Değiştirme

Bazı sabunlar elinizi temizlerken cildinizin sağlığını göz ardı ediyor olabilir. El ve ayak kuruluklarının önüne geçebilmek için içeriğinde zeytinyağı, E vitamini, hyaluronik asit gibi cildinizi nemlendirmeye yardımcı olacak maddeler içeren sabunları tercih edebilirsiniz. Bu içeriğe sahip sabunların ellerinizi ve ayaklarınızı temizlerken neminin korunmasına yardımcı olacağından dolayı el ve ayak kuruluklarının iyileşmesine katkıda bulunmaktadır. 

Güneş Kremi Kullanma

Güneş ışınlarının cilde verdiği zararları artık neredeyse herkes biliyor. Ellerinizi ve ayaklarınızı güneş ışınlarından korumak hem cildinizde oluşan deformasyonların önüne geçer hem de cildin nemini korumasına yardımcı olur. Güneş kremleri ile ilgili yapılan en büyük hatalardan biri ise sadece yaz aylarında güneş kremlerini kullanmaktır. Güneş ışınları yazın olduğu gibi kışın da cildinize zarar verebilir. Bu nedenle sadece yaz aylarında değil kış aylarında da el ve ayaklarınızı güneşten korumanız gerekmektedir. 

Gece Bakımı

Biz uyurken vücudumuz çalışmaya devam eder. Özellikle gün boyu kullanımda olan ellerimize bakım yapmanın en kolay yollarından biri de gece bakımlarından faydalanmaktadır. Gece yatmadan önce gün içerisinde kullanmadığınız yoğun yapıya sahip bir nemlendirici kremi veya vazelini ellerinize ve ayaklarınıza sürerek sonrasında bir çorap veya eldiven takarak uyuyabilirsiniz. Sabaha hiç olmadığı kadar yumuşak el ve ayaklar ile uyanacaksınız. Bu yöntemi yoğun bir krem ve çorapla kendiniz yapabileceğiniz gibi gece bakımına özel olarak hazırlanmış el ve ayak bakımı kitlerinden de faydalanabilirsiniz.

Aloe Vera Jeller

Aloe Vera Jeller genellikle cildi çok yağlı olduğundan yağlı nemlendirici kullanmayı tercih etmeyen kişiler tarafından su bazlı bir nemlendirici olarak kullanılır veya güneş yanıklarının etkilerini hafifletmesi için özellikle soğuk yapısı nedeni ile de tercih edilebilmektedir. El ve ayaklarda oluşan kurulukların ve çatlakların derinleşmesi ciltte aşırı rahatsızlığa sebep olacağından dolayı nemlendirici sürmeden önce aloe vera jeller ile sakinleştirilmesi iyileşme sürecininin hızlandırılmasına katkı sağlamaktadır. 

Ellerin Kurumaması İçin Ne Yapmalı?

Her cilt sorununda olduğu el kurulukları ile de mücadele etmenin en iyi yöntemlerinden biri sorun ile karşılaşmadan önce gerekli önlemi almaktır. Sürekli göz önünde olduğundan dolayı el bakımı oldukça önemlidir. Bu nedenle gün içerisinde edineceğiniz bir kaç alışkanlık sayesinde daha yumuşak ellere sahip olabilirsiniz.

  1. El Yıkama Sıklığının Azaltılması
  2. Ellerinizi Yıkadığınız Suyun Sıcaklığını Kontrol Etmek
  3. Nemlendirici Özelliğe Sahip Sabun Kullanmak
  4. Nemlendiriciyi İhmal Etmemek
  5. Eldiven Kullanmak
  6. Bol Su Tüketmek

El Yıkama Sıklığının Azaltılması

El yıkamak sağlık açısından önemli olsa bile ellerinizi gün içerisinde yıkama sıklığınızı olabildiğince azaltmak ellerinize yapacağınız en büyük iyiliklerden biri olacaktır. Sürekli su ve sabun ile etkileşime girdiğinde ellerinizdeki epidermis tabakası sürekli aşınarak kuruluklara hatta çatlaklara sebep olabilir. 

Ellerinizi Yıkadığınız Suyun Sıcaklığını Kontrol Etmek

Ellerinizi yıkarken kullandığınızın suyun sıcaklığı da ellerinizin kuruluğunu büyük ölçüde etkilemektedir. Çok sıcak veya çok sıcak sudan uzak durarak ellerinizin kurumasının önüne geçebilirsiniz. 

 Nemlendirici Özelliğe Sahip Sabun Kullanmak

Özellikle el yıkama sürecinde bakteri ve mikropları öldüren sabunlar cildinizdeki nemi de öldürme eğilimindedir. Bu da ellerinizde kuruluklara sebep olur. Nemlendirici içerikler ile cildinizin sağlığını destekleyecek sabunları tercih etmek ellerinizin sık yıkanmasına rağmen kurumasının önüne geçecektir.

Nemlendiriciyi İhmal Etmemek

Cilt bakımı ile her yazıda vurgulanacağı üzere nemlendiriciler cildinizin daimi dostlarıdır. Gün içerisinde ellerinizi ara ara nemlendirmek ellerinize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. Özellikle her el yıkamadan sonra ellerinizin nemini geri kazanmasına yardımcı olacak nemlendirici kremler kullanmak oldukça önemlidir. 

Eldiven Kullanmak

Eldiven kullanmak denilince hepimizin aklına soğuk günlerde kullanılacak kalın eldivenler gelmektedir. Bu elbette yapılması gereken ve el kuruluğunun önüne geçen bir yöntem olsa da gün içerisinde ellerinizin kimyasallar ve yabancı maddeler ile etkilişime geçtiği durumlarda koruyucu eldivenler kullanmak da oldukça önemlidir. Örneğin temizlik yaparken temizlik maddelerinden ellerinizi korumak için koruyucu eldiven kullanmanız tavsiye edilmektedir. 

Bol Su Tüketmek

Günlük su tüketimi vücudumuz üzerinde bir çok yararlı etkiye sahiptir. Vücudun dengesinin sağlanmasında ve organların düzenli bir şekilde çalışmaya devam etmesinde su oldukça kritik bir etkiye sahiptir. Günlük en az 2 litre su tüketmek epidermis tabakasının nem tutmasına yardımcı olacağından dolayı ellerinizin kurumasının önüne geçebilmek için su tüketiminize dikkat etmeniz gerekmektedir. 

El Kuruluğuna Ne İyi Gelir Evde Çözüm

El kurulukları baş etmeye çalışırken kimyasal ürünler kullanmak istemeyenler ve evde kendi çözümlerini uygulamak isteyenler için de bir çok farklı yöntem bulunmaktadır. Evde doğal yöntemler ile el kuruluklarının üstesinden gelmek hem kolay hem de etkili yöntemler arasında yer almaktadır. 

  • Zeytinyağı
  • Muz
  • Limon Suyu

Zeytinyağı

Zeytinyağı yüksek antioksidan özelliği sayesinde bir çok derde deva olarak bilinmektedir. Bu nedenle cilt bakımı, saç bakımı gibi bir çok alanda kullanımı da oldukça yaygındır. Zeytinyağı içeriğinde sağlıklı yağ asitleri ve doğal antioksidanlar sayesinde cildinizi daha yumuşak hale getirerek ihtiyaç duyduğu nemi geri kazanmasına yardımcı olur. Zeytinyağını ellerinize hafifçe sürdükten sonra 5 – 10 dakika kadar bekletmeniz önerilmektedir. Bu sırada ellerinizi ılık bir havlu ile kapatabileceğiniz gibi hafif masaj da yapabilirsiniz. Ellerinizi nemlendirici etkili bir sabun ile yıkayıp uygun bir nemlendirici krem uyguladıktan sonra ne kadar yumuşak hissettiğinize siz bile inanamayacaksınız.

Muz

Muz hem kabuğundaki peeling etkisi hem de içeriğinde nemlendirici etki ile oldukça tercih edilen doğal nemlendiriciler arasında yer almaktadır. Muzdan tam verim alabilmeniz için tamamen olgun bir muza ihtiyacınız vardır. Önce muz kabuğu ile ellerinizi ovarak hafif bir peeling yaptıktan sonra muzu tamamen bir püre haline getirerek ellerinize sürün. Burada bekleme süresi 30 dakikayı bulduğundan dolayı bir bez yardımı ile ellerinizi kapatmanız daha uygun olacaktır. Beklemenin ardından ellerinizde kalan muzları su yardımı ile temizleyerek nemlendirici krem uygulamanız gerekmektedir. 

Limon Suyu

Limon suyu C vitamini açısından oldukça yoğun olduğundan dolayı cildinizi onarıp beslemeye de yardımcı olmaktadır. Cildinizin daha iyi görünmesini sağlayacak olan limon suyu ile ilgili en dikkat edilmesi gereken noktalardan biri ellerinizdeki kuruluk seviyesidir. Eğer elleriniz çatlayacak ve ufak yaralara sebep olacak kadar çatladıysa bu yaraları yakabileceği için limon suyu tedavisini uygulamanız tavsiye edilmez. Ancak çatlak ve yara olmayan bir kuruluğa sahipseniz limon suyunu bal ve karbonat ile bir krem haline getirerek ellerinize masaj yapar gibi uygulayabilirsiniz. Bu karışım ile 5 dakikalık bir hafif masaj el kuruluğu şikayetlerinizin tamamen iyileşmesine yardımcı olacaktır. 

Tavsiye İçerik: Ayak Mantarı Kendiliğinden Geçer Mi?

Sıkça Sorulan Sorular

El kuruluğu hangi vitamin eksikliğinden olur?

El kuruluğu genellikle nem kaybı ve çevresel etkenlerden kaynaklanıyor olsa da vücuttaki bazı vitamin eksiklerinin de habercisi olabilir. Özellikle vücutta A vitamini eksikliği olması cildin kurumasına, pul pul dökülmesine ve mat bir görüntü oluşmasına sebep olabilir. Bu durumda beslenmenize A vitamini içeren besinlerin dahil edilmesi cilt kuruluklarının önüne geçecektir. Bezelye, domates, kuru kayısı ve havuç gibi besinlerde A vitamini bulunmaktadır. 

Ellerim çok kuru ve kırışık ne yapabilirim?

Ellerin çok fazla kuruması ve kırışık görünmesi genellikle nem kaybına dayanmaktadır. Kuru eldeki kırışıklıklar genellikle çatlaklar ile karıştırılmaktadır. Kuruluğa bağlı oluşan çatlamalar kırışıklık ile karıştırılsa bile ellerin nemini geri kazanması ile normale döner ve kırışık görünüm de iyileşir.

El çatlaklarına ne iyi gelir doğal yöntemler?

Elde oluşan çatlaklar eldeki epidermisin aşırı nem kaybından ve tahriş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çatlakların iyileşmesi için ellerin iyice nemlendirilmesi gerekmektedir. Nemlendirme için doğal içeriğe sahip el kremlerinden yardım alınabileceği gibi bal, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı gibi içeriklerin uygulanması ile de el çatlakları iyileştirilebilir.

El kuruması ve çatlamasına ne iyi gelir?

El kuruması ve çatlamasından şikayet edenlerin bir çoğunda doğru nemlendirme ve bakım adımları ile bu şikayetlerin önüne geçildiği görülmüştür. Hava değişimlerinde elleri doğru şekilde korumak, uygun sabunlar kullanmak ve doğru nemlendirici kremleri düzenli aralıklar ile uygulamak el kuruması ve çatlamasına iyi gelmektedir. 

Ellerim soğuktan çatlıyor ne yapmalıyım? 

Özellikle kış aylarında karşılaşılan bu sorun için soğuk havalardan ellerinizi koruyacak eldivenlerin kullanması, yaz aylarına oranla daha yoğun nemlendiricilerin tercih edilmesi ve düzenli olarak gece bakımlarının yapılması tavsiye edilmektedir. 

Kışın eller neden kurur? 

Kış aylarında ellerin kurumasının en büyük nedenlerinden biri soğuk hava ve rüzgarın etkisi ile epidermisde bulunan nem tabakasının zarar görmeye başlamasıdır. Bu nedenle özellikle kış aylarında cildin nemini geri kazanması için belirli aralıklar ile nemlendirilmesi oldukça önemlidir. 

Kuru ve çatlak ellere ne iyi gelir?

Kuru ve çatlak elleri doğru bakımlar ile kısa süre içerisinde iyileştirebilirsiniz. Düzenli olarak nemlendirici kullanmak, ellerinizi yıkadığınız sabunun nem tabakasını destekleyecek nitelikte olması, bol su tüketimi ve ellerinizi çevresel etkenlerden korumak kuru ve çatlak ellerinizin kısa süre içerisinde iyileşmesine yardımcı olacaktır.

Bu yazımızda el ve ayak kurumasına ne iyi gelir sorusunun cevabını verirken el ve ayak kurumasının nedenleri, alınabilecek önlemler ve doğal çözüm yolları ile ilgili de paylaşımlarda bulunduk. El ve ayak bakımı ve çok daha fazlası için sitemizdeki diğer makaleleri inceleyebilirsiniz.

Network Marketing Nedir? Nasıl Yapılır? sorularının en doğru cevabı için içeriği okumaya devam ediniz.

Network Marketing Nedir? Network Marketing Nasıl Yapılır?

Network marketing, günümüz ticaretinin en trend satış sistemlerinden birisidir. Doğrudan satış kavramı ile benzer yönleri olan network marketing diğer adı ile ağ pazarlaması, kişinin bağlı olduğu networkün ürün ve hizmetleri satarak kar ya da komisyon kazanmasıdır.

Rakamlarla örnek vermek gerekirse piyasa satış fiyatı 300 TL olan bir ürünü siz network marketing üyesi olduğunuz için 250 TL’ye alabilirsiniz. Aradaki 50 TL karınız olmuş olacaktır. Ayrıca satış başı primde alabilirsiniz. Yine ekip oluşturarak ekibinizde ki üyelerin satışlarında da komisyon alabilirsiniz. Bu örnek verdiğimiz durumlar, rakamlar Network Marketing şirketine göre değişiklik göstermektedir.

İstenilen yerde ve istenilen kadar, çalışılması, ekip oluşturma ve ekipten gelen satışlardan prim alma gibi fırsatlar dolayısıyla günümüzde network marketing trend bir satış sistemidir.

2 kişiden başlayan ekipler günümüzde 50 bin üyeye kadar gitmektedir. Bu ekip içerisinde ki insanlar hem kendilerine hem de ekibinde ki üyelere ek gelir fırsatı sunmaktadır.

Network Marketing Ağımıza Katıl Para Kazan: Bilgi Al 

Network Marketing Nasıl Yapılır?

Network marketing iş modeli hakkında en çok merak edilenlerden biriside nasıl yapılır? sorusudur. Network marketing iş modelini dilerseniz yarı zamanlı dilerseniz tam zamanlı bir iş haline getirilebilir, bu tamamen sizin çalışma azminiz ve isteğinize bağlıdır. Zira günümüzde network marketing ile ciddi paralar kazanan insanlar olduğu gibi yarı zamanlı çalışarak da ek gelir elde eden insanlar mevcuttur.

Ürün ve hizmetler, aracı bir kişi tarafından pazarlandığı için müşteri ürüne ve hizmet karşı güveni sorunu olmamış oluyor. Bu konuyu biraz açmak gerekirse network marketing işi ile uğraşanlar, genellikle yakın çevresinden satışa başlar. Satıcı ve alıcıda arkadaş olduğu için güven sorunu olmaz, ürün ve hizmet kolaylıkla satılmış olunur.

Bu durum satıcı için hızlıca ürün ve hizmet satılması için olumlu bir durumken, alıcı içinde tanıdığı birinden ürün ve hizmet almakta olumlu bir durumdur.

Network Marketing Şirketleri

Türkiye’de ve dünya çapında birçok network marketin şirketleri vardır. Hepsini bir arada sizlere sunmamız sayı gereğince mümkün değildir. Network marketing ağı seçerken, en çok kazandıran network marketing şirketini bulmanız ve ona dahil olmanız çok önemlidir.

Türkiye içerisinde bir network marketing şirketi ağına katılmak isterseniz sizi Dr.Clinic Network Marketing ağına davet etmekteyiz. En çok kazandıran network marketing şirketlerinden birisi olarak; yeni üyelere %35 indirim imkanı, yüksek kar imkanı, kademeli kar artışı gibi imkanlarımız ile binlerce girişimcinin network marketing şirketiyiz.

Network Marketing Nasıl Yapılır?

Network marketing nedir? Network marketing yapan şirketler hakkında detaylıca sizlere bilgi verdik. Peki network marketing nasıl yapılır?

Network marketing yapmak için sürece ilk olarak sermayesiz olarak başlayabilirsiniz. Bunun için ağına katıldığınız network marketing şirketinin ürünlerini indirimli olarak alıp deneyimleyebilirsiniz.

Memnun kaldığınız ürünleri yakın çevrenize önererek onları ürünü aldırmaya teşvik ederek ürünü siz alıp karınızı koyup satabilirsiniz. Daha sonra kendi ekibinize yeni üyeler katabilirsiniz. Bu üyelerin de çevrelerini kullanarak daha fazla satış yapabilirsiniz.

Network Marketing Ağımıza Katıl Para Kazan: Bilgi Al 

Madde Madde Sermayesiz Network Marketing

  • Bir network marketing şirketinin ağına katılın.
  • Ürün ya da hizmeti deneyimleyin.
  • Ürün ya da hizmeti ilk olarak yakın çevrenize tanıtın.
  • Daha sonra yakın çevrenizi de ekibinize katın ve onlarında yakın çevresine satmasını isteyin.
  • Ekibinizle buluşmalar yapın ve ekibi büyütmek için stratejiler geliştirin.
  • Kişisel networkünüzü genişleterek daha fazla satış için stratejiler geliştirin.
  • Sermayeniz varsa sosyal medya ve internet sitesi gibi dijital kanallara reklam vererek kitle oluşturun.

Network marketing ile para kazanmak işte bu kadar kolay. Sizde hemen Dr.Clinic Network Ağına katılın ve ek gelir elde etmeye başlayın.

Dr.Clinic Network Marketing Avantajları

  • Kişisel kazanç avantajı: Kendi kişisel alışverişlerinizden prim alırsınız.
  • Grup kazancı: Alt ekiplerinizden de prim alırsınız.
  • Lider yetiştirme kazancı: Ekibinizde lider olan üyelerden de ayrıca özel prim alırsınız.
  • Kademe primi: Ekibinizin alt üyelerinin kademe artışlarında da özel prim alırsınız.
  • Unvan primi: Her ünvan artışında özel prim alırsınız.
Neden Dr.Clinic?
  • İmalatçı firmayız.
  • 35 yıllık deneyime sahibiz.
  • 2020 ihracat şampiyonuyuz.
  • Deneyimli AR-GE ekibine sahibiz.
  • Güçlü ve etkili kazanç sunarız.
  • Ücretsiz olarak destek sunarız.
  • Birebir ilgi ve alaka ile sorunlarınızı çözeriz.
  • Binlerce referans üyeye sahibiz.
  • Yüksek prim ve yüksek kazanç sunarız.

Network Marketing Ağımıza Katıl Para Kazan: Bilgi Al 

Sıkça Sorulan Sorular

Network Marketing Ne Satar?

Network marketing ne satar? Sorusunun net bir cevabı yoktur. Network Marketing yapan firmaların ürünleri değişkenlik gösterebilir. Hatta bazen ürün değil, hizmet bile satabilirler.

Network Marketing Yasal Mı?

Ülkemizde network marketing şirketleri, yasa gereği bağlı olduğu network marketing şirketlerine fatura kesmekte ve gerekli vergileri ödemektedir.

Network Marketing Yapmak Ne Demek?

Network marketing yapmak, bir network marketing şirketinin ürün ya da hizmetini çeşitli yollar ile pazarlayıp prim, komisyon ve kar gibi değişken yöntemler ile para kazanmasıdır.

Bu yazımızda sizlere network marketing nedir? nasıl yapılır? sorusunun cevabını ve ülkemizde network marketing yapan şirketler ve network marketing ile para kazanmak hakkında bilgi verdik. Sormak istediğiniz soruları yorumlar kısmına yazabilirsiniz.