Özet

İnsan cildinde yaşa bağlı olarak yaşlanma ve dış faktörlere bağlı olarak UV ışınlarına maruz kalma ile ciltte yaşlanma (foto-yaşlanma) gerçekleşir. 

Cilt biyolojisinin neredeyse her yönü yaşlanmadan etkilenir. Yaşamsal bariyer işlevi gören epidermisin kendini yenileme yeteneği yaşla birlikte azalır.

Cildin büyük bölümünü oluşturan ve güç ve esneklik kazandıran dermal kolajenöz hücre dışı matris, derinin mekanik özelliklerini ve dermal hücre fonksiyonlarını olumsuz bir şekilde etkileyen kademeli parçalanmaya maruz kalır.  Kolajen desteği ile bu yaşa bağlı etkiler giderilebilir. 

Anahtar Kelimeler: kolajen, collagen, kozmetik, dermatoloji,

Kolajen Nedir? Ne İşe Yarar?

Kolajen vücudun yapı taşları arasında yer alan takviye olarak da alınabilen cildin esnekliği ve dayanıklılığından sorumlu, eklemlerde de yer alan bir proteindir.  Yaşlanma ile birlikte vücudumuzdaki kolajen parçalanır ve vücudumuzda kolajen üretilmesi zorlaşır.

Düzenli ve sağlıklı beslenme ile vücudumuzda kolajen yapımına yardımcı olmakla birlikte dışarıdan takviye ve destekleyici maddeler ile vücudumuzdaki kolajen miktarının artışına yardımcı olabilir. Kolajen ciltteki kırışıklıkların giderilmesi cilt kuruluğunun azaltılması ayrıca eklem rahatsızlıklarının giderilmesi ve  eklemlerde hareketin kolaylaştırılması için kullanılır.

Kolajenin Derideki Potansiyel İşlevleri 

Hücre Yaşlanması ve Yenilenmesindeki Rolü

Cilt, diğer birçok organ gibi, zaman ilerlemesi ve buna bağlı hormonal ve diyet değişiklikleri ile birçok değişikliklere uğrar. Bununla birlikte, diğer birçok organın aksine cilt, özellikle güneşten gelen UV ışınından olmak üzere çevresel faktörlerden doğrudan etkilenir. 

UV ışınlarına kronik maruz kalma, yıllar geçmesinden kaynaklanan yaşlanmayla birlikte (kronolojik yaşlanma) üst üste gelen yaşlı bir fenotipe (foto-yaşlanma) neden olur. Sonuç olarak, vücudun yüz, boyun, kollar veya ellerin arkası gibi sıklıkla güneşe maruz kalan bölgeleri, vücudun diğer bölgelerine göre gözle görülür yaşlanma belirtilerini daha hızlı kazanır.

Tüm bu olayların sonunda derideki hücre dışı matrislerinde, Fibriller yani Tip 1 ve Tip 3 kolajenler azalır.  Bu kolajenlerin azalması biyokimyasal olarak yaşlanmış bir cildin belirtecidir. (1,2,3). Ciltte bu kolajenlerin miktarının azalması neticesinde de deride kırışıklık ve elastikiyet kaybı oluşur. (4) Kolajen içeren ürünlerin kullanılması ile elastikiyet kaybı giderilerek Hücre yaşlanması engellenebilir.

Sağlıklı Bir Cilt İçin Kolajen Takviyesi Alınmalı, Güneş Işınlarına Maruz Kalınmamalıdır.

Deride en bol bulunan yapısal protein olan tip I kolajenin organizasyonu ve yapısındaki değişiklikler cilt yaşlanmasının belirtecidir. Yaşlı bir ciltte genç cilde oranla kolajen fibrilleri daha düzensiz, yoğun kümelenmiş ve  kırılma eğiliminde gözlenmektedir. Özellikle Güneş ışınlarına maruz kalan cilt yaşlanma eğilimdedir topikal uygulama ile epidermal tabakaya iletilebilir, ve bu deformasyonlar cilde kullanılan krem yada serumlar ile azaltılabilir. (5)

Kolajen Oluşumunda C Vitaminin Etkisi

C Vitamini kolajen molekülünün üçüncül yapısını sabit tutan bir kofaktör olarak görev yapmasının yanı sıra gen ekspresyonunu da uyarır. Deride kolajen oluşumu çoğunlukla dermisteki fibroblastlar tarafından gerçekleşir. C vitamini olmadığında Fibroblastlar kolajen üretimini hem azaltır hem de oluşan proteinlerin yapısında değişimler meydana gelir. (6)

Serbest Radikallerin Kolajen Üretimine Etkisi

Serbest Radikaller, Dermal hücre dışı matriste parçalanmış kolajenin birikmesine ve cildin kronolojik olarak yaşlanmış ve foto-yaşlanmış insan derisinde kolajen üretiminde de sürekli azalmaya yol açar.  Genç deride, dermal hücre dışı matris içinde bulunan sağlam kolajen, fibroblastlara bağlanarak cilde mekanik direnç sağlar. 

Böyle Fibroblastlar gergin haldedir.  UV ışınlarına (foto-yaşlanma) veya oksidatif strese (kronolojik yaşlanma) maruz kaldığında, artan ROS, pro-kolajen üretimini azaltır. Kronik UV maruziyeti ve zamanın geçişi ile ortaya çıkan kolajen fragmanlarının birikmesi, dermal ekstraselüler matrisin mekanik ve fonksiyonel özelliklerini bozar. (7, 8)

Kolajenin Cilt Kuruluğuna Etkisi

Genç cilt sıkı, pürüzsüz ve parlak bir görünüme sahipken, zamanla içsel ve dışsal yaşlanma süreçleriyle dermis ve epidermisin yapısında derin değişiklikler meydana gelir. Dermisin kollajen yoğunluğu yaşla birlikte azalır ve dermal kalınlıkta bir azalma ile ilişkilidir. (9)

Dermal kollajen ağı, daha kısa ve daha az organize lifler sunarak ve bozulmuş kollajen parçalarını biriktirerek giderek daha fazla parçalanır. (10)  Papiller dermisin elastik lifleri yaşlanma sırasında bütünlüğünü kaybeder ve dermal-epidermal bileşkeye daha az ulaşır.

Esneklik ve güçteki bu genel kayıp, sarkma ve kırışmaya yol açar. (11, 12) Hem epidermiste hem de dermiste bol miktarda bulunan hyaluronik asit miktarı yaşla birlikte azalır. (13) Bu, yaşlanan insanların tipik olarak kuru cildine yol açan ve en önemlisi epidermal bariyer işlevini bozan nemi tutma kapasitesinin azalmasına yansır. (14)

Kolajen Takviyesinin Yara İyileşmesindeki Rolü

Yaralar, enfeksiyon oluşma ihtimali nedeniyle her zaman ciddiyeti koruyan bir konu olmuştur. Bu nedenle, yaraların kontrol altında tutulması, kapsamlı iyileşme ve ardından yaranın yara bölgesinden çıkarılması için her zaman ek çaba gerektirir. Kolajen içeren kremler ve biyomalzemelerin kronik yaraların tedavisindeki rolü iyi bilinmektedir.  Yara iyileşmesi için geliştirilen formülasyonların bileşiminde kolajen önemli bir bileşen olarak kabul edilir. (15)

Kolajen Cilt Kırışıkları Üzerindeki Etkisi

Yaşlanan cildin çeşitli klinik özellikleri arasında cilt kırışıklıkları en çok göze çarpan değişikliklerden biridir. Kronik kas kasılması veya yerçekimi kuvvetleri dahil olmak üzere çeşitli nedensel faktörlerin kırışıklık oluşumunu kolaylaştırdığı öne sürülse de, esas olarak dermal tabakayı destekleyen hücre dışı matrisin (ECM) kantitatif azalması ve kalitatif bozulmasının bunlardan biri olduğu düşünülmektedir. Bu noktada da ciltte bulunan Kolajen proteinin yapısı, düzeni, miktarı etkilidir ve takviye edilmesi gereklidir. (16)

Kolajen Eksikliği Belirtileri Nelerdir? 

Kolajen eksikliği cildimizde hemen fark edilebilir. Cildimiz sıkılığını, dinamik, gergin görünümünü yitirir ve sarkarak cilt eski parlaklığını kaybeder, kırışıklıklar gözle görülür halde belirginleşir. Ayrıca cildin nem oranının bozulmasına bağlı olarak cilt üzerinde kırışık, renk bozuklukları, yara, yanık, kesik gibi durumlarda iyileşmenin gecikmesi, solgun ve renksiz cilt görünümü, kaz ayağı görünümünde artış, göz ve yüz çevresinde morarma, çukurluk gibi değişiklikler görülebilir.

Cildin Maruz Kaldığı Zararlı Etkenler

Yaşam boyunca cildimizin maruz kaldığı zararlı etkenler;

  • Normal yaşlanmaya bağlı olarak bozulma, elastikiyet kaybına ve kırışıklık oluşumuna sebep olur.
  • Cildimiz Renk bozulmasına, kuruluğa ve hızlı kırışmaya yol açan elementlere maruz kalır
  • Cildimiz çeşitli Oksitleyici güzellik ve temizlik ürünlerine (saç boyaları, sabunlar, deterjanlar, ağartıcılar) maruz kalma dahil olmak üzere kimyasallara maruz kalır.
  • Ve son olarak cildimiz Yaralama ve yanma gibi doğrudan etkenlere maruz kalabilir.

Peki Kolajen Takviyesi Neden Gereklidir?

  • Kolajen ciltte bol miktarda bulunan proteindir. Yaşlanma ile birlikte cildin derin tabakalarında kolajen kaybı azalır. Buna bağlı olarak da cilt esnek ve dinamik görünümünü kaybeder. Elastikiyet kaybına bağlı olarak da kırışıklıklar artış gösterir. Kolajen içeren serum, krem ve tonikler kullanılarak cildin esnekliği artırılarak nem dengesi sağlanabilir. Kırışıklıklar önlenerek cildin geç görünmesi sağlanır.
  • Kolajen takviyesi Hyaluronik asit üretimi ile de ilişkilidir. Bu nedenle Kozmetik ürünlerde kolajen ve hyaluronik asit bir arada kullanılabilir.
  • Buna ilave olarak Askorbik asit içeren ürünlerde kullanılırsa Kolajen üretimi daha da artar.
  • Yaşlanmaya bağlı olarak ciltte selülit görünümü ortaya çıkar. Kolajen uygulamak özellikle kadınlarda kalça ve bacaklarda oluşan selülit görünümünü engeller.
  • Cildin daha parlak ve pürüzsüz görünmesini sağlar.
  • Cilt kuruluğunu engelleme de yardımcıdır.
  • Cildin maruz kaldığı etkilere karşı, Anti oksidan gibi davranarak serbest radikalleri ortadan kaldırırak hücre yaşlanmasını geciktirir. Bunun yanında hücre onarımını sağlayarak, yara iyileşmesinde de etkilidir.

Sağlıklı Bir Cilt İçin Kolajen

Kolajen Deride en bol bulunan lif oluşturan proteindir. İnsan derisinin yağsız kuru ağırlığının ~%80’ini oluşturur. Vucudumuzdaki tüm proteinlerin ise yaklaşık %30’u Kolajen proteinidir.

Dolayısıyla insan vücudu için önemli bir proteindir. Kolajen ismi Yunanca‘da tutkal anlamına gelen “kolla“ sözcüğünden gelir. Tıpkı bir tutkal gibi dokuları bir arada tutmayı sağlamaktadır. Temel işlevi bağ dokusunu güçlendirmek, cilde esneklik, dinç görünüm ve sıkılık kazandırmaktır.

Sadece Ciltte bulunmaz; bağ dokusu, tendon ve eklemler, damar duvarı, göz, diş, kemik ve saçlar da dahil olmak üzere tüm vücutta doku ve organlarda bulunur. 25 yaşından sonra kolajen üretimi vücudumuzda azalmaya başlar. Bu yaş aralığı 40 yaşlarına ulaştığında %10-20 arasında bir kolajen kaybı söz konusu olur.

Bu kayıplar normaldir. İnsan doğası gereği birçok dış etkenlere maruz kalır ve bunun yanında da doğal yaşlanma süreci vardır. Yaşımız ilerledikçe cildimizde kuruma, incelme, sarkma, kırışıklıklar, güneş lekeleri, yanık izleri, saç kalitesinde bozulma, tırnaklarda kırılma ortaya çıkar.

Kolajen proteini yaşlanma belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur. Bu sayede kişinin cildinin daha dinamik, gergin, parlak bir görünüm kazanmasını sağlar. Kolajen takviyesi, cildin dışarıdan maruz kaldığı etkenlerin yarattığı toksik maddelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırır.

Böylece yaşlanma sürecini yavaşlatarak kırışıklıkların belirgin hale gelmesini ve yeni kırışıklıkların oluşmasını engeller. Bunun yanında Kolajen takviyelerinin cilt kuruluğunu giderdiğini gösteren çalışmalar da vardır. Bunun yanında Kolajen takviyelerinin C vitamini, Hyaluronik asit içeren kremler, serumlar, tonik ve losyanların kullanılması onarım sürecini hızlandırır.

Kaynakça:
  1. SMITH, J. G., Jr, DAVIDSON, E. A., SAMS, W. M., Jr, & CLARK, R. D. (1962). Alterations in human dermal connective tissue with age and chronic sun damage. The Journal of investigative dermatology39, 347–350. https://doi.org/10.1038/jid.1962.122
  2. Lavker R. M. (1979). Structural alterations in exposed and unexposed aged skin. The Journal of investigative dermatology73(1), 59–66. https://doi.org/10.1111/1523-1747.ep12532763
  3. Pieraggi, M. T., Julian, M., & Bouissou, H. (1984). Fibroblast changes in cutaneous ageing. Virchows Archiv. A, Pathological anatomy and histopathology402(3), 275–287. https://doi.org/10.1007/BF00695081
  4. Hanson, K. M., & Simon, J. D. (1998). Epidermal trans-urocanic acid and the UV-A-induced photoaging of the skin. Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America95(18), 10576–10578. https://doi.org/10.1073/pnas.95.18.10576
  5. Varani, J., Spearman, D., Perone, P., Fligiel, S. E., Datta, S. C., Wang, Z. Q., Shao, Y., Kang, S., Fisher, G. J., & Voorhees, J. J. (2001). Inhibition of type I procollagen synthesis by damaged collagen in photoaged skin and by collagenase-degraded collagen in vitro. The American journal of pathology158(3), 931–942. https://doi.org/10.1016/S0002-9440(10)64040-0
  6. Nusgens, B. V., Humbert, P., Rougier, A., Colige, A. C., Haftek, M., Lambert, C. A., Richard, A., Creidi, P., & Lapière, C. M. (2001). Topically applied vitamin C enhances the mRNA level of collagens I and III, their processing enzymes and tissue inhibitor of matrix metalloproteinase 1 in the human dermis. The Journal of investigative dermatology116(6), 853–859. https://doi.org/10.1046/j.0022-202x.2001.01362.x
  7. Harman D. (1992). Free radical theory of aging. Mutation research275(3-6), 257–266. https://doi.org/10.1016/0921-8734(92)90030-s
  8. Fisher, G. J., Quan, T., Purohit, T., Shao, Y., Cho, M. K., He, T., Varani, J., Kang, S., & Voorhees, J. J. (2009). Collagen fragmentation promotes oxidative stress and elevates matrix metalloproteinase-1 in fibroblasts in aged human skin. The American journal of pathology174(1), 101–114. https://doi.org/10.2353/ajpath.2009.080599
  9. Shuster, S., Black, M. M., & McVitie, E. (1975). The influence of age and sex on skin thickness, skin collagen and density. The British journal of dermatology93(6), 639–643. https://doi.org/10.1111/j.1365-2133.1975.tb05113.x
  10. Varani, J., Dame, M. K., Rittie, L., Fligiel, S. E., Kang, S., Fisher, G. J., & Voorhees, J. J. (2006). Decreased collagen production in chronologically aged skin: roles of age-dependent alteration in fibroblast function and defective mechanical stimulation. The American journal of pathology168(6), 1861–1868. https://doi.org/10.2353/ajpath.2006.051302
  11. Calleja-Agius, J., Brincat, M., & Borg, M. (2013). Skin connective tissue and ageing. Best practice & research. Clinical obstetrics & gynaecology27(5), 727–740. https://doi.org/10.1016/j.bpobgyn.2013.06.004
  12. Kligman, A. M., Zheng, P., & Lavker, R. M. (1985). The anatomy and pathogenesis of wrinkles. The British journal of dermatology113(1), 37–42. https://doi.org/10.1111/j.1365-2133.1985.tb02042.x
  13. Sakai, S., Yasuda, R., Sayo, T., Ishikawa, O., & Inoue, S. (2000). Hyaluronan exists in the normal stratum corneum. The Journal of investigative dermatology114(6), 1184–1187. https://doi.org/10.1046/j.1523-1747.2000.00992.x
  14. Verdier-Sévrain, S., & Bonté, F. (2007). Skin hydration: a review on its molecular mechanisms. Journal of cosmetic dermatology6(2), 75–82. https://doi.org/10.1111/j.1473-2165.2007.00300.x
  15. Sharma, S., Rai, V. K., Narang, R. K., & Markandeywar, T. S. (2022). Collagen-based formulations for wound healing: A literature review. Life sciences290, 120096. https://doi.org/10.1016/j.lfs.2021.120096
  16. Fisher, G. J., Kang, S., Varani, J., Bata-Csorgo, Z., Wan, Y., Datta, S., & Voorhees, J. J. (2002). Mechanisms of photoaging and chronological skin aging. Archives of dermatology138(11), 1462–1470. https://doi.org/10.1001/archderm.138.11.1462

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir